Türkiye’nin ekonomik olarak zorlu günlerden geçtiği dönemde Tunus’a 5 milyon $ hibe etmesi eleştiri ile karşılanmıştı. Fakat arkasından gelen haber hibeyi olumlu kıldı.
Tunus Savunma Bakanlığı, ANKA-S İHA alımı için TUSAŞ ile sözleşme imzaladı. Anlaşma, 3 adet ANKA-S İHA ve 3 adet yer kontrol istasyonunun teslimi ile 52 Tunus Hava Kuvvetleri personelinin eğitimini kapsıyor. İhracatın 80 milyon dolar tutarında olduğu belirtildi.
Bu tür politikaları ABD , Avrupalı ülkeler ve Çin sıklıkla kullanıyor. Örneğin , Pakistan ile Çin ilişkilerine baktığımızda Çin Pakistan’a genellikle hibe yoluyla veriyor ama bir taraftan da eğitim , altyapı , yedek parça , bakım gibi konularla organik uzun süreli bir bağ oluşturuyor.
Bu sebeple bu tarz hibeler Türkiye için olumlu zaten sonucu olumlu olmayacak hibeleri medyadan göremeyiz. Bu ihracat TUSAŞ’ın ANKA’ları daha ucuza üretmesini sağlayacak. Projeyi daha ileriye götürmek için kendini geliştirecek.
Unutmamak gerekiyor ki bir ülkenin İHA alımı sadece İHA alımı olarak değerlendirilemez çünkü bunun bir devamlılığı olur. Sisteminin içine dahil eder , pilotlarını bu şekilde eğitir ve bir daha alım yapacağında da mecbur olmasa da ilk bildiği sisteme gider.
Türkiye’de üretilen İHA ve SİHA’ları satın alan ya da almayı planlayan diğer ülkeler ise Azerbaycan , Ukrayna, Sırbistan, Katar, Tunus ve Libya. Bu da başlangıç için fazlasıyla iyi. Sistemin güvenliğinin artması ve ülkelerle ikili ilişkilerin düzelmesiyle ilerleyen süreçte sayı daha da artar.
2010 yılında İsrail ile Mavi Marmara krizinin yaşanması, ABD Kongresi’nin yine bu yıllarda Predator ve Reaper tipi İHA’ların satışına izin vermemesi, Türkiye’yi kendi İHA’larını üretmesi konusunda teşvik etti.
Bugün ise Türkiye, ABD ve İsrail’in öncülüğündeki pazarda Çin ,Rusya, Fransa ve diğer ülkelerinde arasında önce ihraç sayısını arttırmak sonrasında ise pazarda ilk beşe girmeyi hedefliyor.
