15 ve 16 Eylül 2022’de , Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) katılımcılarının genişletilmiş formatındaki zirve Özbekistan’daki antik İpek Yolu kervansarayı olan Semerkant’ta başladı. Tüm üye devletlerin başkanları düzeyinde katılması bu zirveyi öncekilerden özel kıldı.
Semerkant’taki zirveye Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de katılıyor olması ve bu iki liderin Ukrayna’yı işgal girişiminin başlamasının ardından ilk kez yüz yüze görüşecek olmaları uluslararası toplumun dikkatini çeken en önemli başlıklar arasında. Şanghay ortakları ise Batı yaptırımları karşısında kendi aralarındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek ve ABD Doları baskısına karşı ulusal para birimleriyle ticareti artırmak amacında.
2001 yılında kurulan ŞİÖ, Pekin tarafından kurulan ilk uluslararası organizasyondur. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Çin ile Orta Asya komşuları Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Rusya ve Tacikistan arasındaki sınırları belirleme göreviyle Şanghay Beşlisi olarak başladı. Bugün ise Yeni Dünya Düzenini şekillendirecek yeni bir misyon kazandı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Özel Yetki Elçisi Kirill Barskiy, “20. yıl dönümünü kutladığımız ŞİÖ Şartı’nın ilk maddesini dikkatlice okursanız asıl ilk hedefinin “ülkeler arasında karşılıklı güven, dostluk ve iyi komşuluğun güçlendirilmesi” olarak ilan edildiğini göreceksiniz. Gerçek şu ki, ŞİÖ çok kutuplu dünya düzeninin prototipi olarak kurulmuştu.” sözleri çok gerçekçi bir analiz.
2022 Boao Forumu’nda Başkan Xi, Batı tarafından yönetilmeyen bir dünya düzenini dile getirdiği 2021 ŞİÖ Duşanbe Deklarasyonu’nun hedefini yeniden belirtti. Aynı zirvede, ŞİÖ üyeleri 15 yıllık bir bekleme süresinin ardından uluslararası yaptırımlara rağmen İran’ın üyeliğini onayladı. Bugünkü zirvede de İran (formaliteler halledildiğinde) resmi üye olacak. Bu bile başlı başına çok önemli.
Bu, Başkan Mao’nun 1970’lere dayanan dünya ilişkileri vizyonunun yankılarını taşıyor. Dr. Kissinger ile yaptığı görüşmelerde Mao, emperyalizm ve hegemonyanın dünya düzenini ihlal ettiğini öne sürdü. Bunun yerine Çin, Orta Doğu, Güneydoğu Asya ve Orta Asya’daki ülkeler de dahil olmak üzere, şu anda Küresel Güney olarak bilinen bölgeye genişlemelidir. Çin’in misyonu devam ediyor ve Şanghay İşbirliği Örgütü onun aracı haline geliyor.
Uluslararası ilişkilerin evrensel ilke ve normlara dayanan modern sistemi belirgin ölçüde arızalar vermeye başladı. Bunun ana nedenlerinden biri, jeopolitik çatışmayı ve kutupsal düşünce kalıplarının yeniden ortaya çıkma risklerini körükleyen küresel düzeydeki derin güvensizlik krizidir. Dünyanın farklı yerlerinde devam eden silahlı çatışmalar ticaret ve yatırım akışlarını istikrarsızlaştırıyor, gıda ve enerji güvenliği sorunlarını daha da derinleştiriyor. Global para birimi dolar artık o kadar da global değil.
Tam da bu noktada, ŞİÖ artık sadece Orta Asyalı komşularıyla Rusya ve Çin arasında değil, aynı zamanda Körfez, Güney Asya, Güney Doğu Asya ve Kafkasya’ya doğru genişliyor. ŞİÖ’nün genişletilmiş üyeliği, küresel GSYİH’nın %24’ünü, G7’nin yarısından fazlasını ve 2020’de Avrupa Birliği’ninkinden daha fazlasını oluşturuyor. ŞİÖ’nün genişletilmiş katılımcı listesi, küresel nüfusun % 44’ünü oluşturuyor.
Bu konu ŞİÖ’nün en büyük açmazı ise içinde bulunan ülkeler. Yakın zamanda Dağlık Karabağ’da savaşan Azerbaycan ve Ermenistan; Körfez yönünde rakip Suudi Arabistan ve İran; ve mevcut üyeler Hindistan ve Pakistan, tarihi düşmanlar. Şanghay İşbirliği Örgütü eğer içindeki ülkeleri bir arada tutabilirse gelecek yüzyılın belirleyici konumunda olabilir.