İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

UKRAYNA BAŞARISIZ BİR ÜLKE Mİ?

Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasından sonra Ukrayna bağımsızlığını ilan etmiştir. Aynı zamanda bağımsızlığından itibaren “Ukraynalılık” ekseninde bir ulus inşa dönemi başlamıştır. Ukrayna’nın başarısız bir ülke olup olmadığına bakmadan önce Rusya ve Ukrayna arasında geçmişten günümüze süregelen krizleri ele alalım.

Ortak tarihe, kültüre, inanca sahip bu iki ülke arasında işlerin kızışmasının en önemli sebeplerinden birisi 9. yy ve 13. yy arasında varlığını sürdürmüş Kiev Knezliği’dir. Her iki ülkenin tarihçileri ve akademisyenleri Kiev Knezliği’ni kendi tarihlerinin bir parçası olarak görürler. Bu sebeple Ukrayna ve Rusya şu anki Kiev Knezliği topraklarını kendilerine hak olarak görmektedirler.

Diğer bir düşmanlık sebebi ise 26 ülke tarafından soykırım olarak tanınmış Holodomor felaketidir. 1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin politikalarının bir sonucu olarak ve suni olduğu iddia edilen kıtlıkta 8 milyon insanın öldüğü iddia edilmektedir.

Ukrayna’nın bağımsızlığından sonra Karadeniz Filo’sunun hangi ülke himayesi altına gireceğinin belli olmaması Ukrayna ve Rusya arasındaki gerginliği arttıran bir diğer sebeptir. 1991 yılında Ukrayna Parlamentosu filonun kendi himayesi altına girmesini onaylamıştır. Bundan kısa süre sonra dönemin devlet başkanı Boris Yeltsin, filonun Rusya’ya bağlı olduğu kararnameyi imzalayınca iki ülke arasındaki kriz büyümüştür. Bu kriz aşamasında diplomasiye başvurulmuş ve filonun bu iki ülke arasında ortak yönetilmesi kararına varılmıştır. Ancak 1992 yılında Ukrayna gemisi, Odessa’ya girince ilişkiler yine kızışmış ve sonrasında filonun Kırım’da kalması konusunda anlaşılmıştır.

2004 yılında Ukrayna’da yapılan seçimlerde Rus yanlısı Viktor Yanukoviç’in karşısına muhalif ve Batılı lider Viktor Yuşçenko çıkmıştır. Seçimi Yanukoviç kazanınca muhalif lider Donetsk ve Lugansk bölgelerinde oylamada hile yapıldığı gerekçesiyle Kiev’de gösteri düzenlenmesini istemiştir. Gösteriler büyümeye başlayınca seçim iptal edilmiş ve tekrar seçime gidilmiş,  seçimi Yuşçenko kazanmıştır.

Ancak 2010 yılında yapılan seçimlerde devlet başkanlığını Yanukoviç kazanınca Karadeniz Filosu’nun Kırım’da kalma süresini 2042 yılına kadar uzatmış ve bu nedenle ülke içinde Rus karşıtları ve milliyetçilerden sert tepkiler almıştır. 2013 yılında da Ukrayna- AB Ortaklık Anlaşması’nı reddetmesi ile birlikte ülkedeki kriz gitgide büyümüş, protestoculara sert şiddet uygulanmış ve birçok sivil hayatını kaybetmiştir. Bu olaylar sonrasında Yanukoviç ülkeden kaçmıştır.

8 Mart 2014 yılında Kırım,  Rusya tarafından ilhak edilmiştir.  Ukrayna’nın doğusunda bulunan Donetsk ve Lugansk bölgeleri Moskova destekli olduklarından dolayı Ukrayna’ya

karşı tek taraflı bağımsızlık ilan etmişlerdir. Bu dönemde bu iki bölge batı destekli Kiev ile silahlı çatışmalara girmiştir.

İki ülke arasında meydana gelmiş bu diplomatik sorunlar şu anki savaşın zeminini hazırlamıştır. Peki Ukrayna bu yaşanan krizlere bakacak olursak başarılı bir ülke midir?

 

Başarısız devlet Weber’in tanımlamasına göre; egemen bir devletin sahip olması gereken özelliklere sahip olmayan, temel görev ve sorumluluklarını yerine getiremeyen ve kendi toprakları üzerinde fiziksel gücün meşru kullanımının tekelini yitirmiş bir ülkedir. Merkezi hükümet ülke içindeki ayrılıkçı grupları bastıramıyor, ülke topraklarının bir bölümü veya büyük bir bölümü üzerinde kontrolünü yitiriyor ve en önemlisi halkın bir bölümü yönetimi meşru görmüyorsa o ülke siyasal istikrarsızlık içinde kalmış başarısız bir ülke olarak tanımlanabilir.

Şimdi ise Ukrayna’nın durumunu gözden geçirelim. Turuncu Devrim’in meydana gelmesi, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesi ve ülkenin doğusundaki Rus yanlısı bölgeler tarafından Ukrayna hükümetinin yok sayılması,  Kiev’deki hükümetin siyasal egemenliğinin ülkenin doğusunda son bulması Ukrayna’yı büyük bir çıkmaza sokmuştur. Bir devletin, topraklarının bir bölümünde terör örgütü veya ayrılıkçı gruplar tarafından merkezi hükümet tanınmıyor ve hükümet de bu güçleri kontrol altında tutamıyorsa o devlet başarısız bir devlet olma yolunda adımlarını atıyor denilebilir. Sadece ülke içerisindeki ayrılıkçı gruplara fiziksel güç kullanmak o ülkeyi başarılı yapan tek neden değildir. Aynı zamanda ülke içerisinde hukuk temellerinin sağlam olması, yolsuzluğa fırsat tanınmaması, bürokrasinin yeterli olması ve ülke içerisindeki her kesimin siyasal işleyişte yer alması gerekmektedir. Bunlar sağlanamıyorsa o ülke için başarısız bir devlet denilmesi mümkün olabilir.

Ukrayna’nın doğusu kendilerini  Rus olarak tanımladıkları için Rusça konuşurlar  ve farklı ideolojik görüşlere sahiptirler. Bunun tam tersi olarak ülkenin batı kanadı, AB üyeliğini ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunların çözümü için gerekli görmektedir. Ülkenin batı kesimi AB ile Ukrayna arasındaki Ortaklık Anlaşması sayesinde Ukrayna’nın bağımsızlığından itibaren tam olarak yerine oturamamış kimliğinin artık netlik kazanacağı görüşüne sahiptir. Ukrayna demografik açıdan da homojen bir ülke olmadığı için ülkenin kimlik arayışı süreci çok zorlu geçmiştir. “Ukraynalılık”  adı altında bir kimlik inşa etme konusunda ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Ülkenin doğusu ile batısı birbirinden farklı siyasal, ekonomik ve kültürel bakış açılarına sahiptir. Refah düzeyi zaten çok iyi olmayan Ukrayna bir de iç savaş, göçün artması, işsizlik, ulaşım ve sağlık alanındaki eksiklikler nedeniyle ciddi bir güvenlik eksikliğine sahiptir. Aynı zamanda Ukrayna, bağımsızlığından itibaren ne Rusya ne de Ukrayna içerisindeki Ruslar tarafından bağımsız olarak kabul edilememiştir. Böylece halk içerisinde birbirine karşıt gruplar, hedefleri doğrultusunda farklı dış politikalar benimsemeye başlamışlar ve Ukrayna’nın kimlik arayışı hiçbir zaman tam olarak tamamlanamamıştır. Ukrayna zamanla sadece  belirli bir toprak parçasının kontrolünü sağlayan bir aktör haline gelmiştir. Ülkenin kimlik arayışı konusunda bir birlik sağlanamamasından dolayı dış ve iç politikalarda da başarılı olunamamıştır. Verilen bu bilgiler ışığında Ukrayna’yı başarısız olarak tanımlayıp tanımlamamak sizlere kalmıştır.