Dünya’da Soğuk Savaş döneminde Sovyet Rusya ile mücadeleye girişen ABD dünyada yeni bir düzen inşa etmeye başladı. Bu yeni dengenin iki temel ayağı vardı .
1- NATO : AB üzerinden kurulan ekonomik denge , askeri olarak NATO üzerinden kuruldu. Almanlar , Fransızlar yeniden bir kavgaya tutuşmasın. İtalyanlar gidip Yunanistan ile sorunlarını tek düze halletmesin. SSCB karşıtlığı üzerinden kurulan bir ittifaktı. Sonrasında da 11 Eylül ile birlikte temeline terörü koydu ve bunun üzerinden ittifakını devam ettirdi.
2- 3 Başkent (Kahire , Tel Aviv ve Ankara ) : Bu 3 laik başkent üzerinden Ortadoğu’da Arap ülkeleri ile mesafeli , güçler ayrılığının uygulandığı , ABD müttefikliğiyle pekişmiş bir denge vardı.
Fakat Türkiye bu dengeyi bozdu. Suriye’de ortada var olan açığı değerlendirmek için taraf değiştirip , Müslüman Kardeşler ekseninde ilerlemeye başladı ve muhaliflerin Esad’a karşı avantajlı hal almaya başladığı günlerde Mısır’da da İhvancı Mursi başa geçmişti. Türkiye , durumunun ABD ve İsrail karşısında dahi avantajlı olduğunu düşünmeye başladı.
Fakat Arap Baharı , sonbahara dönmeye başladığında Rusya , Suriye’yi . ABD’de Mısır’ı deyim yerindeyse bırakmadı. Böylelikle Türkiye’nin kusursuz planı beklenmedik bir anda tamamıyla çöktü. Bu da Suriye’de tekrar politika değişikliği ve Mısır’da ise “sıfır ilişki” olarak vukuu buldu.
O Günden İtibaren
Türkiye , uluslararası ilişkilerde ne zaman ileri bir adım atsa , sonrasında başka bir yerde; bir veya iki adım geriye atıyordu. Bu sırada ABD ise geleneksel modern Batı tavrını değiştiriyor ve İslam devletleriyle diyaloğa başlıyordu.
Yıl 2020 olduğunda artık Ortadoğu’da yeni bir ABD cephesi kuruluyor ve içinde Türkiye yerine o eskiden düşman olarak görülen BAE , Suudi Arabistan , Cezayir konumlanıyordu. Çok başlı dünyada yeni bir ittifak grubu kurulurken bir taraftan da Türkiye düşmanlaştırılıyor , yalnızlaştırılıyordu.
Belki şuan içinizden Türkiye hala Libya’da , Suriye’de var diyebilirsiniz. Fakat asıl soru şu? Bundan 5 yıl sonra da buralarda Türkiye’nin varlığından bahsedebilecek miyiz ?
Türkiye bu ittifakın içinde konumlanırsa; ittifakın dengesi büyük ölçüde değişir. Doğu Akdeniz’in mutlak kazananı Türkiye olur ve ABD ile açılmış temiz bir sayfanın eskisinden daha uyumlu olacağı açık. Çünkü ABD, Rusya ve İran gazından AB’yi azat etmek istiyorsa , bu işin en kolay yolu Türkiye. Yine Çin’in bağımlılığını azaltmak istiyorsa anahtar adaylardan biri Türkiye.
Ayrıca , o üç laik başkent eksenli politikaya dönmek o kadar da zor değil çünkü Türkiye-İsrail ilişkileri görünürde bozuk gibi görünse de ekonomik ve askeri olarak ilişkiler hala çok iyi durumda . İsrail ve ABD ile siyasal ilişkilerin güçlendiği gün , Mısır-Türkiye ilişkileri çok hızlı şekilde eski halini alacaktır. Çünkü Mısır, artık dışişlerinde bu ülkelerden bağımsız değil.
Belki bugün AKP , Çin veya Rusya ile hareket etmeyi tercih edebilir fakat Türkiye eninde sonunda Doğu’nun değil Batı’nın parçası veya Batı içerisinde daha kıymetli. Türkiye bunu daha acı tecrübeler yaşamadan fark edip , ait olduğu bloğa geri dönmeli. Tabi ki bu durum karşılıklı fakat ABD , Türkiye’nin samimi olarak kendisine yaklaştığını anladığı anda adım atmaktan kaçmayacaktır.
Bu yazıyı şuan kaleme almamın sebebi de eğer ABD’de başkan değişimi olursa , Türkiye’nin batıya geri dönmek için çok zamanı olmayacak. Hatta tarihte vermek gerekirse 1 Mayıs 2021 (Halkbank davasının ertelendiği tarih) itibariyle Türkiye ya geri dönecek ya da bugüne kadar girdiğinden daha cenk bir kavgaya girecek.