İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

SEFERBERLİK PANİĞİ

Geçen hafta Rusya Devlet Başkanı Putin, ülke çapında “kısmi seferberlik” ilan etti. 21 Eylül’de seferberlik çağrısının ardından Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ise üç yüz bin yedek personelin çağrılacağı açıklamasını yaptı. Bu seferberlik ilanından sonra ise Rusya’dan kaçmaya çalışan insanlar uçak biletlerini tükettiler. Fahiş fiyatlarda bilet satışı yapılmasına rağmen ülkeden kaçışlar ciddi anlamda artmaya başladı. Her ne kadar kısmi seferberlik olarak ilan edilse de Rusya’daki muhalif medyalarda 1 milyondan fazla kişinin silah altına alınacağı belirtildi. Batılı ve Ukraynalı askeri uzmanları ise Rusya’nın savaş cephesinde ağır zayiatlar vermesi dolayısıyla bu seferberliğin yapıldığı görüşü gözlerden kaçmıyor.

Rusya’da seferberliğin ilanından sonra ülkeden kaçışların artması bir yana, ülke içerisinde seferberliğe katılmak istemeyenlerin protestoları da meydana geldi. Rusya genelindeki protestolarda 2000 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov ise yaptığı basın açıklamasında seferberlik sürecinde bazı hataların meydana geldiğini kabul etti. Ayrıca valilerin bu bölgelerde durumu düzeltmek için aktif şekilde çalıştığını da belirtti.

Seferberlik ilanından sonra ülkedeki birçok Rus ülkeden kaçmaya çalıştı ve aynı zamanda uydu fotoğraflarında Gürcistan sınırında Rus araçlarının oluşturduğu uzun kuyruklar da gözlerden kaçmadı. Geçtiğimiz hafta sonu ise Kuzey Kafkasya’daki Dağıstan Cumhuriyeti’nde seferberliğe karşı çıkanlar polislerle çatışmalar yaşadı. Buna ek olarak Rusya’nın silah alma merkezlerine ve hükümet binalarına da saldırılar düzenlendi. Ancak bazı kaynaklarda yaşı yüksek olan erkeklerin bile silah altına alınacağı haberleri de gündemde. Ayrıca Rusya, seferberlik emrinden yurtdışına kaçanların pasaportlarını iptal etti ve yeni pasaport vermeyeceğini duyurdu.

Buradaki seferberlik mevzusu aslında savaşın ve Putin’in yönetiminin dramatik bir dönüşümünü de temsil ediyor. Putin’in iktidara gelmesinden bu yana kamuoyunda hoşnutsuzluğunu dile getirenler her zaman cezalandırıldı. Kamusal alanda hükümete karşı çıkmak imkansıza yakındı. Ama son zamanlarda halkta hükümete karşı protesto edenlerin sayısı ciddi anlamda arttı. Bu durum ister istemez Putin’in dünyadaki kamuoyunda imajını zedeledi. Anket verileri seferberliğin ilanından önce Rusların %75’inin savaşı desteklediğini gösteriyor. Bu durum Kremlin’in memnun olabileceği bir tavırdı. Ama gün geçtikçe halkın tavırlarının yaşadığı değişim Kremlin’i de etkiliyor.

Son zamanlarda Rusya’nın savaş planları hiç de iyi gitmedi ve Putin’in elindeki seçenekler her geçen gün tükenmeye devam ediyor. Rusya, Ukrayna’da birçok başarısızlık yaşadı ancak hala mağlup konumda değil. Savaşı sürdürebilmek ve galibiyet sağlayabilmek içinse zenginlik, nüfus ve endüstriye de sahip olması gerekli. Ancak Rusya’nın son günlerde işlediği stratejiye ek olarak yürütülen seferberlik çok daha fazla sorun ortaya çıkarabilir. Hatta Putin’in yönetme kabiliyetini de ciddi anlamda baltalayacaktır.

İlan edilen seferberlikten sonra Rusya’da seferberlik karşıtı grupların protestosu ile birlikte “Putinizm”e olan halkın kayıtsızlığı son bulacak gibi görünüyor. Ancak Kremlin bu dönemde sadece savaş karşıtlarıyla değil aynı zamanda Rusya ordusunun şaşırtıcı beceriksizliğinin yarattığı etki ile de uğraşmak durumunda kalacaktır. Rusya’nın kararlılık eksikliğinden faydalanmak isteyen ülkeler bu durumu avantaja çevirmek isteyeceklerdir. Rusya’da bulunan savaşın en ateşli destekçilerinden bazıları bile seferberliğin kötü bir planlama olduğu görüşüne sahip.

Putin’in gücüne yönelik oluşan bu risk unsurları ve geniş çaplı savaş karşıtı direnişlerden kaçınmak için Kremlin hiç olmadığından daha fazla baskı uygulayacak gibi görünüyor. Aynı zamanda seferberlik konusunda medyanın gözünden kaçan bir başka husus daha var: Rusya’da seferberlik özellikle Yakutistan, Buryatya, Çeçenistan, Dağıstan gibi özerk bölgelerde orantısız şekilde uygulanıyor. Açık söylemek gerekirse Rusya, içerisinde bulunan azınlıkları savaşta “yem” olarak kullanıyor.

Kremlin’in ilerleyen günlerde uygulamasını beklediğimiz baskılar kaotik bir ivme kazanabilir ve halkta iğrenme ve öfke yaratabilir. Kaotik bir ortamda yapılan seferberlik Rus hükümetini zora sokabilecek güçte görünüyor. Ancak günümüzde meydana gelen bu savaş, Putin’in yirmi yılı aşkın süredir izlediği birincil dış politikasına hizmet ediyor. Rusya’nın gözünde eski Sovyetler Birliği’ndeki hiçbir toprak, Ukrayna’dan önemli bir konumda değil. Rusya, kendisini haklı konuma getirmek içinse Ukrayna’nın Batı’ya hizmet ettiğini ve bunun Rusya’nın çıkarları ile uyuşmadığını iddia ediyor.

Putin, şimdi bir zaman çizelgesi ve planlarla karşı karşıya kalacak gibi görünüyor. Rusya, savaşı çabucak kazanabilecek güçte görüyordu kendisini ama son günlerde durum hiç de bu izlenimi vermiyor. Rusya’nın Ukrayna’da kısa sürede elde edebileceği bir zafer görünmüyor. Ayrıca hiç kazanamayacak duruma da gelebilir. Buna ek olarak belki de kendisinin ve halkının kabul edebileceği bir manevra yapabilir ama bu da çok uzun zaman alacaktır. Normal halk için geçen bu uzun zaman acı, ıstırap ve kayıptan başka bir şey vermeyecektir. Ayrıca bu zaman içerisinde Rus ordusu Ukrayna’nın teslim olmaması ile birlikte karşılaşacağı moral bozukluğu ile de yüzleşecektir. Bu süre içerisinde düzensiz organizasyonlar, düşük performans, ağır kayıplar meydana gelecektir.

Rusya – Ukrayna savaşında Rusya’nın beklentileri boşa çıktığı için Putin ilerleyen zamanlarda kamuoyunu harekete geçirmek isteyecektir. Savaşa desteği teşvik etmeye çalışabilirler ve muhalefeti caydırmak da hükümet projelerinden birisi olacaktır. Aynı zamanda bu seferberlik, göçte kısıtlama da getirebilir. Bazı sınırların kapatılması muhtemel görünüyor. Savaş karşıtı Ruslar, Rusya içerisinde sıkışmış durumda kalabilirler. Hükümet ise, sessiz kalmalarını sağlamak için tehdit veya şiddet kullanabilir. Ayrıca Putin sadece savaş karşıtı sokak protestolarını ve muhalefet hareketlerini değil, aynı zamanda Putin’i bir kenara savurmayı planlayan çevreleri de bastırmak zorunda kalabilir. Rusya şu anda olduğundan daha baskıcı, acımasız bir polis devletine dönüşebilmek için her kaynağa sahip. Putin hem Ukrayna’daki savaşta, hem de “Rusya’daki savaşta” daha acımasız olacaktır.