Dünya gündemi son zamanlarda Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan kriz, savaştan kaçan sığınmacılar ve petrol fiyatlarındaki artışlarla meşgulken Avrupa kıtasında yaşanan bu gerginliğin çok daha fazla etkilediği bir başka ülke daha bulunmakta: Lübnan.
2020 yazında Beyrut Limanında yaşanan patlama sonrası ekonomik ve siyasi bunalıma giren Lübnan ikili ilişkilerinin iyi olduğu bölge ülkelerinden gelen insani yardımlar ile bu krizlerini aşmaya çalışmakta. Covid-19 pandemi koşullarının etkisi, Körfez ülkeleri ile yaşanan sorunlar, ekonomik ve siyasi bunalımın yanında ülkede yaşayan farklı etnik ve dini gruplar arasında artan gerginlik Lübnan tarihinde yaşanan en zor dönemlerden biri haline geldi.
Beyrut Limanı patlaması sonrası ticaret hacmindeki düşüş ve halkın temel ihtiyaçlara erişmekte yaşadığı sıkıntıya bir de Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan kriz de eklendi. Tahıl ihtiyacının %70’ine yakınını Moskova ve Kiev’den karşılayan Lübnan ciddi bir gıda güvenliği sorunu ile karşı karşıya. Gıda sıkıntısının artmasında yaklaşmakta olan Ramazan ayının da etkisi büyük. 2022 Antalya Diplomasi Forumuna katılan Lübnan Ekonomi Bakanı Emin Selam Lübnan’ın sadece iki aylık tahıl stoku kaldığını bildirmişti. Tahıl ithalatı konusunda Moskova ve Kiev’e bağlı olan Lübnan elinde tahıl rezervlerini depolayabileceği siloların da bulunmamasından dolayı çözümü kendisine coğrafi yakınlığı olan ülkelerin limanlarını depolama için kullanmak arayışında bulunmakta. Bu bakımdan AFAD aracılığıyla düzenli olarak insani yardımın gönderildiği Mersin Limanı Lübnan için bir alternatif oluşturmakta. Selam’ın açıklamalarının yanında artan petrol fiyatlarının ülkede alım gücünü düşürmesi ve Ramazan ayının da yaklaşması Lübnan için zor günlerin habercisi olarak görülmekte.
Gıda krizi ve artan petrol fiyatlarının halkın alım gücünü düşürmesinin yanında Lübnan’ın komşu ülkelerinde yaşananlar Orta Doğu’da yeni bir başarısız devlet doğmasına neden olmaktadır. Suriye İç Savaşı nedeniyle Lübnan’a göç eden 1,5 milyon Suriyeli mülteci olduğu tahmin edilmekte. Bununla birlikte Filistin’den gelen sığınmacıların sayısının da 500 bini geçtiği tahmin edilmekte. 6,8 milyonluk nüfusunun içerisinde 18 farklı dini grup bulunduran Lübnan oldukça kırılgan bir toplum yapısı ile sosyal bunalım ve çatışmaya doğru evrilmekte. Toplumsal gruplar arasında gerginliğin uzun süredir yüksek olmasının yanında yaşanan gıda sıkıntısı ve bireysel silahlanmanın yaygın olması Lübnan için yakın gelecekte bir iç savaş tehdidi oluşturuyor.
Lübnan karşı karşıya kaldığı bu felaketlerin karşısında bölge ülkelerin yardımları ile krizi aşmayı hedefliyor. 2021 yılının Ekim ayında bir televizyon programında Suudi Arabistan’ın Yemen’deki tutumunu eleştiren Lübnan Enformasyon Eski bakanı George Kardahi’nin söylemleri sonrası başta Suudi Hükümeti olmak üzere Körfez ülkeleri Lübnan’a karşı cephe almıştı. Yaşanan krizinin çözümü ve bölge ülkeleri ile ilişkilerini düzeltmeyi hedefleyen Lübnan yakın gelecekte yaşanabilecek felaketler zincirinin önüne geçme arayışını sürdürmekte.