İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rusya – Ukrayna Donbass Olayı

Malumunuz geçtiğimiz hafta Rus ordusunun Ukrayna sınırındaki askeri hareketliliğini artırması, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde var olan gerilimi yeniden tırmandırdı. Yükselen gerilim, 26 Mart’ta 4 Ukraynalı askerin yaşamını yitirmesiyle zirvesine ulaştı.

Sorunun Kaynağı Geçmişten

Tarihten bu yana uzanan sorunlardan biri olan Kırım , Ukrayna-Rusya ilişkilerinde hep bir sorun olarak gündemde . Kim haklı diyorsanız cevabım yok çünkü her iki tarafta haklı ve her iki tarafta haksız. Fakat Kiev’in dostlarına (ABD, AB , NATO)  gerekenden fazla güvendiği ortada.

Hedef Donbass bölgesinde iki ‘de facto’ cumhuriyetin varlığına son verip egemenliğini tesis etmek ve Rusya’ya ilhak edilen Kırım’ı geri almak. Putin’de bunun imkânsızlığını göstermeye çalışıyor ve Ukrayna’ya aklından bile geçirme diyor.

Rusya Azak Denizini kendi gölü haline getirmeye çalışıyor. Bu Rusya’nın yakın kuşak güvenlik hattını oluşturması bakımından önemli. Çünkü ABD ve NATO tehdidi uzun yıllardır git gide yaklaşıyor. 1999’da Polonya , 2004’te de Bulgaristan,  Estonya , Letonya , Romanya’nın NATO’ya katılmasıyla birlikte Rusya tehdide karşı Ukrayna’yı ve Belarus’u iki siper olarak gördü.

Ta ki Ukrayna ben de NATO’ya gireceğim diyene kadar. Bu olaydan sonra Kırım Rusya ve Rusya yanlıları Ukraynalılar tarafından ilhak edildi ve Rusya kendine yaklaşan tehlikeye ön almış oldu. Kırım artık Rusya toprağıdır. Ukrayna’da NATO tüm gücüyle de gelse Rusya taviz vermez , veremez.

Rusya O Eski Rusya Değil

Rusya’nın son 20 yılda, başta ABD olmak üzere Batı’nın tek taraflı tasarruflarından rahatsız olduğu ve kendi çıkarlarını korumak için adım atmakta kararlı olduğunu tecrübe ettik. Yükselen enerji fiyatlarının katkısıyla ekonomisini toparlayan Rusya, son 10 yılda tekrar büyük bir güce dönüştü.

İşte ABD , İngiltere ve AB işte bu yüzden Ukrayna’yı ve Suriye’yi Rusya’ya bırakmak istemiyorlar. Özellikle İngilizler Kiev’i cesaretlendirirken Barents Denizi’nde de Rusya’nın Kuzey Filosu’nu bunaltacak şekilde ABD, Norveç ve Danimarka ile birlikte ortak görev gücüne katılıyor.

Bundan dolayıdır ki Rusya, Batı’nın ekonomik ambargolarıyla karşılaşma pahasına, Kırım’ı ilhak etti. Elbette bu kararın ABD, AB ve hatta Türkiye tarafından tanınması mümkün değil. Muhtemelen karşımızda Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki varlığımız gibi hukuki zemine aktarılamayacak ancak donacak fiili bir durum söz konusu.

Kırım meselesi ve Karadeniz’deki güç savaşı Biden’ın göreve gelmesiyle tırmanması beklenirken bu defa yoğun Rus nüfusa sahip Donbas’ta çatışmalar ortaya çıktı. En büyük NATO tatbikatlarından Defender Europe 21 ile eş zamanlı olarak Donbas’ta Rus birliklerinin yığınağı artırması, Ukrayna’daki anlaşmazlığın önümüzdeki dönemin en sıcak gündem maddelerinden biri olacağını gösteriyor. Önümüzdeki aylarda da İngiltere’nin katılımıyla Ukrayna’da bir tatbikat bekleniyor. Batı’nın Kiev’e desteği arttıkça Rusya’nın tehdit algısı da verdiği reaksiyon da ağırlaşıyor.

Bu yılın başında bu yıl üzerine çeşitli tahminlerde bulunmuştum. Bunlardan biri de bu yılın son çeyreğinde olası bir Ukrayna-Rusya savaşıydı. Aslında şu an olanlar da bir savaştan çok savaş hazırlığı olarak görülebilir. İsteyenler uluslarotesi instagram sayfasındaki 2 Ocak tarihli gönderiye bakabilir. Hatta bununda ABD-Türkiye ilişkilerinin akıbetinde kritik olduğunu söylemiştim.

Bugünde şunu söylemek lazım ki Rusya’nın Libya’da , Suriye’de , Karabağ’da karşısında olmakla Kırım’da karşısında olmak aynı şey değil. Türkiye, savunma sanayinde ihtiyaç duyduğu aparatların lisans sorununu Ukrayna ile çözmek istiyor. Aynı zamanda savunma sanayii ürünlerine pazar arıyor. İnsansız hava araçları bu konudaki en dikkat çeken unsur.