İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rusya, Kafkasları Türkiye’ye Asyayı ise Çin’e Kaybediyor

24 Şubat 2022’de Rusya, Ukrayna’ya saldırdı. Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko ise savaşın üç gün süreceğini vaat etti. Gerçekleşmeyen bu vaadin ortaya çıkardığı mahcubiyet ve hüzün ise Rusya’nın arka bahçe olarak nitelendirdiği Orta Asya ve Güney Kafkasya’ya yansıdı. Bu bölgede yer alan ülkeler Rusya’nın sahadaki kayıplarını büyük bir hayretle takip ediyorlar. Nükleer başlıklı füzeler dışında Rusya’nın silahlarının sahada gösterdiği olumsuz performans Rusya’nın gücünü kendi etki alanındaki devletlerin gözünde de küçültüyor. Peki bu küçülmeyi hangi alanlarda gözlemliyoruz?

Hem Güney Kafkasya’da hem Orta Asya’da Sovyetlerin dağılmasından bugüne “dondurulmuş” toprak sorunları devam ediyor. Moskova’nın bu sorunların etkili biçimde çözülmesi için gösterdiği çabanın yetersiz olduğunu da bölgedeki tüm devletler görüyor. Ayrıca bu yetersiz çaba 2020’de II. Karabağ Savaşı’na ve 2021’de Tacikistan-Kırgızistan çatışmalarına yol açtı.

Güney Kafkasya’da 2020 Karabağ Savaşı sırasında Rusya’nın liderliğini yaptığı Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü, Ermenistan’a beklenilen desteği göstermedi. Bu durum Ermenistan toplumu tarafından “ihanet” olarak algılandı ve hatta Rusya’ya karşıt birçok protesto düzenlendi. Rusya ise bahane olarak çatışmaların Ermenistan değil Azerbaycan topraklarında yer almasını ileri sürdü. İki sene önce bu bahane bir şekilde kabul edildiği için 2022’nin eylül ayında Ermenistan-Azerbaycan devlet sınırında alevlenen gerilime KGAÖ’nün gösterdiği edilgen tepki ve Kazakistan ile Kırgızistan’ın veto hakkını kullanması Ermenistan’ın örgüte ve dolayısıyla ona hâkim olan Rusya’ya olan güvenini yitirmesine yol açtı. Hatta bir ara Ermenistan’ın KGAÖ’den çıkma ihtimali Erivan’da gündem oldu.

Gürcistan, Ukrayna Savaşı’nın ilk gününden beri kesin bir tavır göstermedi. İddialara göre Ukrayna’ya karşı “ne dost ne de düşman” ilkesini benimsemiş durumda. Örneğin BM’de Rusya’nın saldırganlığını kınadı, lakin yaptırımlara katılmadı. Mayıs ayında Rusya’nın BTB bankasının Tiflis’teki şubesi kapatıldı ve Rus malları Gürcistan gümrüklerinden geçerken zorluluklarla karşılaşıyor. Bir yandan da Güney Osetya’nın ve Abhazya’nın Rusya işgali altında kalması Gürcistan hükümetinin elini kolunu bağlıyor. Gürcistan’ın işgal edilmiş bölgelerinde Rus pasaportlarına sahip Gürcistan vatandaşlarının çok fazla olması ise en güncel problem olarak gözüküyor. Rusya’da ilan edilen kısmi seferberlik ve ardından gelen Osetya ile Abhazya’da yaşayan Gürcistanlı erkek vatandaşlarının seferber edilme ihtimali ve seferberliğe Tiflis’in nasıl bir tepki vereceği bölgedeki geçici barış havasını ortadan kaldırabilir. Gürcistan da doğal olarak bundan kaçınıyor. Ancak buna rağmen Gürcistan yine de 3 Mart’ta AB’ye üyelik başvurusunda bulundu ve haziran ayında da üyeliğe aday olarak kabul edildi.

Karabağ Savaşı’nda Türkiye’nin Azerbaycan’a gösterdiği olağanüstü siyasi destek, Azerbaycan toplumunun kardeş ülkeye olan sevgisini alevlendirdi. Hem savaş sırasında hem de sonrasında Türkiye bayrakları Bakü’deki binaların üzerinden hiç eksik olmadı. Azerbaycan toplumunun bu tepkisi Moskova’da bazı soru işaretleri yarattı. Hatta Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e Rusya’da yayınlanan “60 dakika” isimli televizyon programında “Sokaklarınızda neden Türk bayrakları asılıyor?” diye bir soru yöneltildi. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü’deki ilk zafer geçidine katılması ve 15 Haziran 2021’de imzalanan tarihi Şuşa Beyannamesi’nde Azerbaycan’ın Türkiye’ye iyice yaklaşması bazı Rus siyasetçilerde endişe yarattı. Ayrıca Türk Konseyi’nin Türk Devletler Teşkilatına  dönüştürülmesiyle Türkiye’nin Orta Asya ile Güney Kafkasya’da hakem olması endişeleri daha da arttırıyor. Lakin elbette Rusya’nın Azerbaycan’dan tamamen yok olmasını bekleyemeyiz. 22 Şubat 2022’de Azerbaycan-Rusya arasında imzalanan Moskova Antlaşmasını bu noktada unutmamak gerekir. Başka bir deyişle Türkiye’nin artık bölgede önemli aktöre evrilmesiyle Rusya’nın Güney Kafkasya’daki gücünü Türkiye ile bölüşmek zorunda kalması söz konusu olabilir.

Foreign Affairs haber ajandasına göre, Orta Asya’da Türkmenistan ile Kırgızistan her zaman Sovyetlere ve Rus odaklı politikalara karşıt bir tavır almış. Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ise aksine hiçbir zaman Rusya karşıtı politikaları uygulamamış. Ancak Rusya’nın Ukrayna işgaliyle beraber Kazakistan ve Kırgızistan’da Rusya’ya karşıt olan grupların sayısında artış görülüyor. Örneğin, “Orta Asya-Rusya” Astana Zirvesinde Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın Putin’e “Orta Asya ülkelerine eski Sovyetler Birliği politikaları uygulanmasın.” ricası bölgede Rusya’nın şöhretinin azaldığını gösteriyor. Peki Rusya olmasa kim olabilir? Rus ekonomisinin düşüşü Orta Asya’da Çin yatırımlarını şüphesiz daha etkili bir kaynağa dönüştürecek.

Bu sırada, Azerbaycan-Ermenistan barış müzakereleri Moskova’dan Brüksel’e taşındı ve Türkiye’nin Güney Kafkasya’daki arabuluculuğu barış yönetiminde Kremlin’in tekelinden kaldırdı. Aynı zamanda Türkiye’nin Özbekistan ile Mart 2022’de imzaladığı on antlaşma ikili ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmayı taahhüt etti. Mayıs 2022’de Türkiye ve Kazakistan arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirme amacıyla on beş antlaşma imzalandı. Kırgızistan ve Türkmenistan’a Bayraktar TB2 SİHA’larının satışının ardından Tacikistan da Türkiye’ye SİHA talebini bildirdi. Türkiye, Orta Koridor olarak bilinen Trans-Caspian International Transport Route ulaşım yolunu destekliyor. Bu ve benzeri gelişmeler nedeniyle Türkiye ile Çin’in yıldızlarının Rusya’nın arka bahçesinin üzerinde parladığı artık bir gerçektir. Ve köşeye sıkıştırılmış bir Rusya buna asla karşı çıkamaz, zira bu Rusya’nın kendi çıkarlarına da ters düşecektir.