İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Putin – Erdoğan Görüşmesi : Beklenti Yüksek , Seçenek Az

Yarın(29 Eylül) Rusya’nın Soçi kentinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rus lider Vladimir Putin görüşecek. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Suriye, Afganistan ve Libya meselelerinin ele alınacağını söyledi.

Geçtiğimiz Cuma günü de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Putin’den beklentilerim çok farklı. Suriye’de rejim, ülkemizin güneyinde adeta bir tehdit oluşturuyor. Burada bir dost ülke olarak da Sayın Putin’den, Rusya’dan bir dayanışma gereği olarak farklı yaklaşımlar bekliyorum” diye konuşmuştu.

New York dönüşü ABD’yle ilişkilerin iyi gitmediğini “Gidişat pek hayra alamet değil” sözleriyle ifade eden Erdoğan’ın Putin’le Suriye konusunda uzlaşıp uzlaşamayacağı da İdlib’te tırmanan gerilim nedeniyle belirsiz. Erdoğan’ın ABD’nin tepkisine rağmen Rusya’dan satın alınan S-400’ler konusunda geri adım atmayacakları açıklaması Soçi öncesi Putin’e gönderilen “yumuşak bir mesaj”.

Fakat görüşme öncesinde sahadan gelen işaretler Erdoğan’ın beklentilerini boşa çıkaracak cinsten. Rusya Hava Kuvvetleri, İdlip’in yanı sıra TSK kontrolündeki Afrin’i de vuruyor. 25 Eylül’den bu yana hava saldırılarında Afrin’in güneyinde TSK ile birlikte hareket eden Şam Cephesi ve İdlip’te Heyet-i Tahrir’uş Şam (HTŞ) örgütünü hedef alan hava saldırılarını M4 ve M5 otoyolları çevresinde yoğunlaştırdı.

Ayrıca, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Cumartesi günü yaptığı açıklamada Erdoğan’ın 5 Mart 2020’de Rusya lideri Vladimir Putin’le vardığı anlaşmada Lazkiye-Halep otoyolunu güvenli geçişe açacağını ve cihatçıların saldırılarını önleyeceğini taahhüt ettiği anlaşmanın ‘açıkça yavaş ilerlediğini’ söyledi.

Erdoğan ile Putin arasındaki Soçi görüşmesinde en olası sonuç “İdlib’in bir kısmını Rusya’ya vermek ve YPG bölgesinin bir kısmını almak” olacaktır. Fakat Erdoğan bugüne kadar ki belki de Rusya’ya karşı en az kozunun olduğu görüşmeye gidiyor. Çünkü Putin, Erdoğan’ın Rusya’yı dengelemek için sıkça kullandığı ABD kartını kaybettiğinin farkında.

Rusya’nın, Suriye’deki rejim güçleriyle İdlib’e bir operasyon düzenlemesi ihtimali düşük ama geniş bir operasyon yapılırsa Türkiye, geri adım atmaz, sahadaki tüm askeri güçleriyle karşılık verir. Operasyonun Ankara’ya da Rusya’ya da maliyeti büyük olur. Bu sebeple Erdoğan da Putin de anlaşmak zorunda olduklarının farkındalar. Bu da olası anlaşmanın gerçekleşme ihtimalini yükseltiyor.

Ama yine de unutulmamalı ki Rusya YPG’yi değil, Türkiye’nin kontrolü altındaki bölgelerdeki silahlı grupları terörist olarak görüyor ve asıl tehdidin buradan yükseldiğini düşünüyor. Dolayısıyla İdlib’te Rusya destekli Suriye ordusunun bir gün kara operasyonu başlatması kaçınılmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunun farkında ve Soçi’deki en büyük talebi de bu operasyonun ötelenmesi olacaktır.

Erdoğan-Putin zirvesi sonrasında kameralar karşısında iki yüzü asık lider görürsek bunun faturası ağır olur. Askeri bir operasyon sonrası yeni bir göç dalgası , İdlib’teki silahlı grupların Türkiye’ye yönelmesi ve Mehmetçik’in  baş başa kalacağı durum Türkiye için çok çok ağır bir tablo olur.