1486 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala ve Gezi duruşması, 30 Kasım’daki Avrupa Konseyi’nin yaptırım ihtimali öncesinde yapılacak.
İş insanı Osman Kavala’yla ilgili çağrı yapan büyükelçilerle ilgili “istenmeyen şahıs” krizinin aşılmasının ardından gözler, 30 Kasım’da yapılacak olan ve Türkiye’ye yönelik yaptırım sürecinin de masada olduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında.
Komite’nin 30 Kasım – 2 Aralık tarihleri arasında yapacağı bir sonraki toplantıya kadar Kavala hakkındaki AİHM kararı uygulanmazsa Türkiye’nin Konsey tarafından AİHM’e şikâyet edilmesi süreci başlatılacak. Başlatılacak süreçle Komite, AİHM, Türkiye’nin kararı uygulayıp uygulamadığını inceleyecek. AİHM’nin ihlal görüşü bildirmesi durumunda komite, Türkiye’ye karşı alınacak yaptırımları değerlendirecek. Bu yaptırımlar arasında Türkiye’nin kurucusu olduğu Avrupa Konseyi üyeliğinden çıkarılması ya da oy hakkının askıya alınması da bulunuyor.
Torba davaya dönüştürülen Gezi davasının yarın yapılacak duruşması öncesinde, 1486 gündür tutuklu bulunan Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın tahliye edilip edilmeyeceği yeniden tartışma konusu oldu.
47 üyeli Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, 17 Eylül’deki toplantısında AİHM kararına rağmen serbest bırakılmayan iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili kararını açıklamıştı. Bu karar gereğince 30 Kasım’a kadar Kavala’nın serbest bırakılmaması halinde Türkiye hakkında yasal süreç başlatılacağı duyuruldu.
Yarın (25 Kasım) tek sanığı olduğu davadaki karar tahliye ile sonuçlanabilir çünkü bu dava da , çıkacak olası bir tahliye de, tutukluğun devamı da, tamamen siyasi kararlar bu sebeple iktidar , Avrupa Konseyinin yaptırımı ve olası bir demokratik değer kaybını daha göze alamayabilir. Avrupa Konseyinden ihraç olası en büyük yaptırım olabilir.
Komite’nin 30 Kasım-02 Aralık tarihleri arasında gerçekleştireceği toplantıya kadar serbest kalmazsa bu süreç başlatılacak. Yani yarın Türkiye’de alınacak karar Komite’nin kararını belirleyecek. Bu sürecin başlatılmasıyla çıkacak yaptırımların Türk demokrasisi ve hukukundaki geriye gidişin tescillenmesi anlamına gelecek.
Zaten zor günler geçiren Türk ekonomisinin , bu karar sonrasında ekonomik yansımaları ise işin en korkutan kısmı . Bu sebeple yeni bir kur dalgalanması olmaması adına uygulanması gereken fakat uygulanmayan AİHM kararının gereği yapılıp Osman Kavala tutuksuz şekilde yargılanabileceğini düşünüyorum.