İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

MİT, MOSSAD Operasyonunu Engelledi

Katar merkezli haber kanalı Al Jazeera, İsrail’in Ulusal İstihbarat Teşkilatı MOSSAD’ın 2021-2022 yıllarında Türkiye’de gerçekleştirdiği ve başarısız olduğu operasyonla ilgili bir belgesel hazırladı. Ayrıca konuyla ilgili ses kayıtları, tanıklar ve belgeler de bulunuyor. MİT, 1.5 yıl boyunca MOSSAD’ı dezenformasyon ile oyalayarak operasyonu başarısız hale getirdi.

MOSSAD ilk olarak, Türkiye’de yaşayan Filistinli öğrenciler ile sosyal medya üzerinden irtibata geçti. İletişim ağını oluştururken özellikle Hamas ile irtibatı olan kişileri seçmeye dikkat etti. MOSSAD teşkilatındakiler, kendilerini “NATO subayları” ve “Türkiye hakkında araştırma yapan düşünce kuruluşları” olarak tanıttılar. Daha sonra, iletişim ağını kuvvetlendirmek için kişilere maddi yönden destek oldular. Hatta onların sağlık sorunlarıyla bile ilgilenerek irtibatlarını geliştirdiler. Böylelikle, maskeler ardında bir hikaye yarattılar. Bu hikaye ile irtibat sağlayıp ilişkiler geliştirdiler ve kişilerin angaje olmasını sağladılar.

Bir süre sonra MİT, bu gelişmelerden haberdar oldu. Aslında MİT, yabancı öğrenci toplulukları içerisindeki çeşitli kaynakları bünyesinde bulunduruyordu. Ayrıca MOSSAD ile irtibat halinde olan Filistinlilerden birkaçı durumu derhal MİT’e bildirdi. Böylece bu kişilerin aracılığıyla MOSSAD’a yanlış bilgiler aktarıldı.

MOSSAD hedef aldığı kişilere, ödemelerini çoğunlukla Almanya, Belçika ve İtalya gibi ülkelerden Western Union aracılığı ile gerçekleştirdi. İsrail’in, hedef alınan bu kişilere yaptığı  ödemelerde alıcı-gönderici gibi bilgiler kayda geçti. MOSSAD ise bu hatayı görmezden geldi ve gönderici kayıtlarının incelenmesi sonucunda bilinen hedeflerden yola çıkarak olası diğer hedefleri belirledi. İdeal bir sevk, hedeflerden yeni hedeflere ulaşılarak idare ustalığı ile gerçekleşti. Bu durum MOSSAD’ın faaliyetlerinde deşifre olmasına yol açtı ve irtibatlar daha da gelişti.

Hedeflere yönelik fiziki takipler yapıldı ve bu takipler esnasında drone kullandılar. Operasyon için gerekli olan bilgileri toplama ve sınıflandırma süreçleri uzun süre devam etti. Faaliyet esnasında ise MOSSAD’ın maske olarak kullandığı Al Sewak Charity deşifre edildi. Aslında Al Sewak’ın, Brüksel’de bir genel merkezi olması gerekiyordu ancak yapılan araştırma sonucunda böyle bir kuruluşun olmadığı ortaya çıktı. MİT de IP’ler aracılığıyla web sitesinin Tel Aviv’den yönetildiğini deşifre etti. Bu kuruluşu siber espiyonaj operasyonu ile kontrol altına aldı. Yapılan bu operasyon bizlere, MİT’in siber faaliyetlerinde kendisini ne kadar geliştirdiğini gösteriyor.

İşin ilginç tarafı MOSSAD, Avrupa ülkeleri için gerekli olan vizeleri çok rahat bir şekilde temin edebiliyor. Bu durum akıllara İsrail’in , o ülkelerdeki konsolosluklarda kendisi için çalışan haber elemanlarına sahip olabileceğini ya da o ülkeler ile bir istihbarat anlaşması yapıldığı ihtimallerini getiriyor.

Türk İstihbaratı, ağı daha geniş bir çerçevede ortaya çıkarabilmek için Hamas’a yakın olduğu varsayılan sahte kişiler yarattı. MOSSAD’a yanlış bilgiler verdi. Hatta sahte bir grup bile kurdu. MOSSAD bu süreç içerisinde Filistinli sahte kişilerle ilgili bilgilerim çapraz kontrolünü yapmak için farklı muhbirler kullandı. Bu durum MOSSAD’ın Türkiye’deki muhbir ağının ortaya çıkmasına neden oldu.

Her şeyden habersiz olan MOSSAD sahte Filistinli muhbirlerden birine Avrupa’ya vize vererek teşekkür etmek istedi ve muhbir herhangi bir randevu bile almadan doğrudan İstanbul’daki İsviçre Konsolosluğuna gitti ve yarım saat içinde iş vizesi aldı. Burada İsviçre’nin sahip olduğu konum hala belirsiz. Yaşanan bu gelişmelerden sonra ise İsraillilerin Türkiye’ye gelmeden önce kurduğu şebeke, MİT’in başarılı operasyonu ile çökertildi.

Burada MOSSAD’ı küçük düşüren kısım ise neredeyse 1.5 yıl boyunca MİT’in dezenformasyon yaparak resmen MOSSAD ile oynaması oldu. MİT, MOSSAD’ın Türkiye’de yapmak istediklerini her hareketlerini adım adım izleyerek ve mantıklı stratejiler yürüterek başarısız hale getirdi. MİT, MOSSAD’ın irtibatta bulunduğu muhbirleri tek tek tespit etti ve istihbarat tarihinin en önemli operasyonlarından birini gerçekleştirdi. 

MOSSAD yürütmüş olduğu propagandalar sayesinde hata yapmayan, yenilmeyen bir istihbarat servisi olduğunu dünyanın büyük bir kesimine aşılamak istedi. Gerçek şu ki istihbarat servisleri arasında istatistiksel olarak güç sıralaması yapmak mümkün değil. Her servisin kendine özgü zaafları bulunuyor. Belli operasyonlarda bir istihbarat servisi, çok iyi iş çıkarırken bir diğeri daha zayıf kalabiliyor. En güçlü istihbarat servisinin hangi ülkeye ait olduğunu araştırmak yerine hangi operasyonlarda hangi istihbarat servisinin daha iyi olduğunu araştırmak gerekiyor. En önemlisi de MOSSAD gibi bir istihbarat servisinin yürüttüğü propagandaların ağına düşmemek. MOSSAD’ın güçlü bir istihbarat teşkilatı olduğunu ancak yenilmez olmadığını açık bir şekilde görebiliriz.