Cumhurbaşkanı Ndaw ve Başbakan Ouane başkent Bamako’nun dışındaki bir askeri üsse götürüldüğü bildirildi.
Mali’nin geçici Cumhurbaşkanı Bah Ndaw, Başbakan Moctar Ouane ve savunma bakanı Souleymane Doucoure Pazartesi günkü kabine değişikliğinin ardından başkent Bamako’nun dışındaki bir askeri üsse götürüldüğü, çok sayıda diplomatik ve hükümet kaynağının AFP ve Reuters haber ajanslarına verdikleri demeçlerle doğrulandı.
Başbakan Ouane, AFP’ye telefonla verdiği demeçte, geçen yıl bir darbenin lideri olan geçici Başkan Yardımcısı Albay Assimi Goita’ya bağlı askerlerin “kendisini almaya geldiğini” söyledi.
Tutuklamalar, istikrarsız Batı Afrika ülkesinde Pazartesi öğleden sonra açıklanan hassas bir hükümet değişikliği sonrasında gerçekleşti.
Tartışmalı bir şekilde, ordu figürleri, seçilmiş Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’yı deviren Ağustos darbesinden sonra kurulan Mali’nin geçici hükümetinde kilit roller üstlendi.
Ordunun ezici etkisine yönelik artan eleştirilere yanıt olarak Pazartesi günü 25 bakandan oluşan yeni bir hükümet duyuruldu.
Ordu, değişiklikteki önceki yönetim sırasında kontrol ettiği stratejik portföyleri elinde tuttu.Ancak iki darbe lideri – eski savunma bakanı Sadio Camara ve eski güvenlik bakanı Albay Modibo Kone – değiştirildi. Değişiklik, Bamako’da siyasi çekişmelerin arttığı ve vaat edilen reformlar için son tarihe uyma baskısının olduğu bir dönemde geldi.
Genç subaylar, hükümetin yolsuzluk algısına karşı haftalarca süren protestolar ve ülkenin kuzeyinde silahlı bir isyanı ele almasının ardından 18 Ağustos’ta Keita’yı devirdi.
Uluslararası yaptırımların tehdidi altındaki askeri hükümet daha sonra yetkiyi anayasayı değiştirmeyi ve 18 ay içinde seçim yapacağını taahhüt eden geçici bir hükümete devretti.
Darbeciler ve askeri bağlantıları olan kişiler de bu geçici hükümette güçlü rollerini sürdürdüler. Darbe lideri Goita şu anda geçici başkan yardımcısı olarak görev yaparken, geçici başkan Bah Ndaw emekli bir subaydır.
Reformları 18 ay içinde tamamlama sözü, ordunun hakim olduğu hükümetin böyle bir zaman ölçeğinde seçim yapma iradesine veya yeteneğine sahip olup olmadığı konusunda birçok şüpheye yol açtı.
