Ukrayna’nın Suriye ve Libya’dan sonra Kafkasya’daki savaşta kendini gösteren Bayraktar TB2 insansız hava uçaklarına odaklanıp Karabağ tecrübesini Donbass ve Kırım için kopyalamaya çalıştığına dair iddialar artmakta.
2021 birçok yeni bölgesel çatışmalara açık bir yıl olacak. Ukrayna’da bu alanlardan biri. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, bu bölgeleri geri alma hedefini dillendirirken Türkiye’den “liderlik rolü” beklediklerini gizlemiyor.
Türkiye 2018’de 69 milyon dolarlık bir anlaşmayla Ukrayna’ya altı adet TB2, üç kontrol istasyonu ve 200 füze satmıştı. Ukrayna , 2021’de beş Bayraktar daha alacaklarını duyurdu. Dahası da gelecek gibi görünüyor.
Kiev-Ankara ilişkilerinin giderek askerileşmesi kaçınılmaz olarak Türkiye’yi bölgenin krizleriyle buluşturuyor. Türkiye, Karadeniz’de Rus üstünlüğünü dengelemek için öteden beri Ukrayna ile ortaklığı pekiştirmeye çalışıyor. Bu pozisyon NATO’nun Karadeniz’de varlığını artırma hedefiyle uyumlu.
Ankara, Moskova ile ilişkilerini alabora etmesine izin vermese de Rusya’nın Kırım’ı ilhakını hazmedemedi. Türkiye, Rusya’nın Karadeniz Filosu’na ev sahipliği yapan Kırım’ın bağımsızlığını değil Ukrayna içerisinde kalmasını tercih eden bir siyaset izliyor.
Türkiye, Rusya’nın Karadeniz Filosu’na ev sahipliği yapan Kırım’ın bağımsızlığını değil Ukrayna içerisinde kalmasını tercih eden bir siyaset izliyor. Kırım’ın katalizör olduğu Ankara-Kiev ilişkileri giderek ivme kazanıyor.
Bu ortaklık Suriye ve Libya’da Türkiye’nin önünü kesen Rusya’yı bundan sonrası için hamle yaparken düşünmeye teşvik eden bir durum. Çünkü Rusya biliyor ki Suriye’de , Libya’da Türkiye’ye rağmen bir hamle yapması sadece Ukrayna’da çatışma demek değil aynı zamanda NATO-Türkiye ilişkilerinde yeni bir sıcak başlık olur.
Cihat Yaycı’nın dün söylediği “2021 yılında Türkiye ile dost olan kazanır , düşman olan ülke kaybeder “ sözüne katılmamak mümkün değil. Çünkü Türkiye askeri açıdan bir savaşın seyrini değiştirecek kabiliyete ve stratejiye sahip.
