İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Halkbank Davası ve 3 Mayıs

Halkbank’ın ABD’nin İran’a yönelik ekonomik yaptırımlarını toplamı yaklaşık 20 milyar dolara varan operasyonlarla delmekle suçlandığı dava bugün ( 3 Mayıs’ta) New York Mahkemesi’nde görülecekti.

Bankanın “Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası” kapsamında ABD’de yargılanamayacağı gerekçesiyle açtığı temyiz davasının henüz sonuçlanmaması nedeniyle duruşmanın ileri bir tarihe ertelenme isteği kabul gördü. Bu da davanın hala Türkiye gündeminde kalmaya devam edeceğini bizlere gösteriyor.

Davanın hakimliğini, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’yı İran’a yönelik ambargoyu delmekten suçlu bulunduğu davada görev alan Yargıç Richard Berman üstleniyor. Ekim 2019’da hazırlanan 45 sayfalık iddianamede, hisselerinin büyük çoğunluğunun Türk devletine ait olduğuna dikkat çekilen Halkbank’a aralarında dolandırıcılık ve kara para aklamanın da olduğu altı farklı suçlama yöneltiliyor.

Başlatılan yargı süreciyle ilgili yapılan yazılı açıklamada, Halkbank’ın ABD’nin nükleer programı nedeniyle İran’a uyguladığı yaptırımların delinmesi amacıyla yıllarca süren ve toplam boyutu milyarlarca dolara ulaşan bir düzenin parçası olduğu iddia edildi.  İran’a uygulanan ve ABD finans sistemine erişimini kısıtlayan yaptırımların farklı ülkelerde kurulan paravan şirketler üzerinden yapılan işlemlerle delindiği öne sürülüyor.

Ayrıca kurulduğu iddia edilen sistemle, İran hükümetinin petrol ve doğalgaz satışlarından elde ettiği ancak yaptırımlar nedeniyle ülkesine sokamadığı gelirin de başta altın olmak üzere çeşitli ticari işlemlerle İran’a aktarıldığı belirtiliyor.

İddianamede, “Halkbank, bilerek kurulan bu düzene yardımcı oldu, ABD’li düzenleyici kurumları ve yabancı bankaları aldatmayı amaçlayan hileli işlemlerin tasarlanmasına dahil oldu ve bu süreçlere katılımıyla ilgili ABD’li düzenleyici kurumlara yalan söyledi” denildi.

Biraz önce anlattığım davanın sonucu olumsuz olursa ne olur derseniz ? Bugüne kadar ABD’nin tüm yaptırımları çarpı on diye düşünebiliriz. Türk bankacılık sisteminin büyük bir ceza alacağı ve Halkbank’ın çıkacak sonuçtan sonra akibeti de başka bir soru işareti.

ABD’de adalet kavramı Türkiye’den kat ve kat üstün olsa da bu davanın siyasi bir dava olduğu ve bir cezalandırma aracı olacağı açık. Özellikle son dönemde ABD-Türkiye ilişkilerindeki görülen yaptırımlara ,ambargolara , karşı kararlara bakılırsa buradan da olumlu bir sonuç çıkmayacak.

Bu ertelenmeler de bu davanın siyasi olduğunun bir göstergesi çünkü bu davada  kararın masa kurulmadan verilmesine imkan yok. Öncesinde Biden ile Erdoğan masaya oturacaktır. Yani Halkbank davası 14 Haziran NATO Zirvesindeki görüşmenin gizli gündemi olacaktır. Sonuçta 14 Haziran’dan çıkacak anlaşma-anlaşmazlık  sonrasında belli olacaktır.