Libya’da General Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu, Misrata Limanı’na giden Jamaika bayraklı bir Türk gemisine el koyduklarını duyurdu.
Reuters’ın haberine göre; Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü Ahmed el-Mismari, ticari kargo gemisi Mabrouka’nın Derna Limanı yakınlarında durdurulduğunu açıkladı. Mismari, gemide 9’u Türk vatandaşı olmak üzere 17 mürettebatın bulunduğunu söylerken, konteynerlerin henüz kontrol edilmediğini belirtti.
Bu kısmı haberdi , gelin şimdi bu niye oldu bunun üzerine konuşalım;
Tarih tesadüf değil , AB toplantısının olduğu hafta bu durumun yaşanıyor olması olayın arkasında Fransa’nın olduğunu gösterir. Çünkü Almanya’nın helikopterden asker indirerek Türk gemisine baskın yapmasından sonrasında Türkiye’nin cılız tepkisi vermesi Avrupa Birliği içerisinde özellikle Almanya özelinde “Yaptırım yapalım fakat o kadar da ekonomik olarak yıpratmamalıyız” şeklinde karşılık buldu.
İlk gemi skandalında denklem tek bilinmeyenliydi ; Avrupa Birliği ile İlişkiler
Yeni skandal da ise denklem çift bilinmeyenli ; Eğer AB toplantısı var diye susarsan Libya’da itibar gider , İtibar gitmesin dersen bir anda bir bakmışsın yaptırımlar 1’den 2’ye çıkar.
Hafter’in gemi hamlesi, Türkiye’nin ekonomik darboğaz ve olası AB , ABD yaptırımları nedeniyle ılımlı dış politikaya yönelme stratejisini sabote etmek için kurgulandı. Fakat en üzücü nokta bu cesareti Hafter’in bile kendinde buluyor olması.
Eğer Türk toprağına yapılan bir saldırıyı tasvip etmiyoruz deyip geçiştirirsen daha fazlasını da yapıla bilinmesine neden olursunuz! Konsolosluk toprağının, Türk bayrağı taşıyan geminin vatan toprağından farkı yoktur.
Yani anlayacağınız bugünün sebebi dündür , Dünün sebebi ise ondan önceki günler.
