İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fransa’da Sorun laiklik değil , İslamofobi !

Fransa’da Charlie Hebdo ve Paris saldırıları sonrası tavan yapan Müslüman karşıtı saldırılar 2016’da azalma eğilimi gösterse de İslamofobi ülke genelinde gün geçtikçe daha “kurumsal” bir kimliğe bürünüyor.

Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, ülkede birçok Müslüman sivil toplum kuruluşunu kapatacaklarını belirtti. Fransa Cumhuriyeti’ne düşman oldukları iddiasıyla Fransa İslamofobi ile Mücadele Kollektifi (CCIF) ile Barakacity’nin yer aldığını belirtti.

 

 

Ülkede son haftalarda özellikle Müslüman sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskılar arttı. Darmanin, 13 Ekim’de yaptığı açıklamada, “radikal İslamcılık ile mücadele” iddiasıyla ülkede geçen ay 12, yılbaşından bu yana ise toplam 73 cami, özel okul, dernek ve iş yerlerinin kapatıldığını belirtmişti. Müslüman karşıtı yasalar ve politikalar son yıllarda Fransa’nın alışılmışları arasına girdi. Fransız parlamentosu 2004 yılında öğrencilerin başörtüsü takmasını, 2011 yılında da sokakta peçe takılmasını yasakladı. 2016 yazında bir çok belediye kamusal plajlarda tesettüre uygun mayoların giyilmesini yasaklamalarıyla gündeme geldi. Okul gezilerinde gönüllü olan aile velilerinin başörtüsünü yasaklaması da bu trendin bir parçası.

Avrupa’daki diğer devletlerle karşılaştırıldığında Fransa dine karşı daha sınırlandırıcı bir yaklaşıma sahip. Evet, Fransız laikliği muadillerine göre daha katı. Ancak bu katılık 2000’li yıllara gelene kadar İslamafobik değildi. Bu yüzden Fransa’da Müslümanlara yönelik ayrımcı politikaları Fransız laikliği ile açıklamak kolay değil. Bu politikaların esas nedeni özellikle son yirmi yılda küresel olarak yükselişe geçen İslamofobi.

 

 

Müslümanlar hakkındaki olumsuz hava 2010’lu yıllarda özellikle de Arap ayaklanmalarından sonra Orta Doğu’da meydana çıkan IŞİD gibi radikal dini grupların  hem bölgede hem de dünyanın değişik şehirlerinde gerçekleştirdikleri terör eylemleri ile daha da ileri noktalara taşındı. İslamofobi’nin yükselişi ve bununla birlikte aşırı sağa olan ilginin artması Fransa’da siyasetin parametrelerini değiştirdi. Buna bir de daralan ekonomi de eklenince merkez partilerinin de göçmen kökenlilere karşı söylemlerini sertleştirmeleri ve kapsayıcı siyasetten uzaklaşmaları kaçınılmaz oldu.

Analiz

Ne yazık ki ; Devletler ekonomik ve siyasal olarak sıkıntı yaşadıklarında din , kültür , ırk , mezhep , göçmenlik üzerinden bir veya birkaç grubu ayrıştırarak siyaseten geleceğini devam ettirmeye çalışırlar. Macron’da günümüzün popülist liderlerinden bir tanesi. Popülist liderler iktidarının devamını sağlamak adına kendi çoğunluk grubunu konsilide etmeyi amaçlar. Bunun için genellikle bir düşman yaratılır. Fransa örneğinden gidecek olursak dışarıda düşman Türkiye , içerideki düşman cumhuriyet karşıtı “Müslümanlar”.

 

   Bugün Islamofobi Fransız siyasetini şekillendirmeye devam ediyor. İşte tam da yüzden ilerleyen yıllarda Fransa’da Müslümanları dışlayıcı politikaları görmeye devam edeceğiz. özellikle cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler yaklaştıkça, daha fazla eleştiriye hedef olma endişesi taşıyor.

 

 

 

Kaynakça

https://www.islamianaliz.com/h/38873/fransada-kurumsallasan-islamofobi

https://tr.euronews.com/2019/12/14/fransa-da-sorun-laiklik-degil-islamofobi-gorus

http://www.sanalbasin.com/french-journalist-condemned-over-anti-muslim-9-11-remark-37752668