Batılıların ve Almanya’nın Türkiye’de hala büyük çıkarları var ve Erdoğan’dan tamamen vazgeçmiş değiller. Fakat yaptırım kararı Erdoğan’dan vazgeçişin ilk adımı olabilir.
AB toplantısından çıkacak yaptırımı hafif bir yaptırım olarak değerlendirebiliriz fakat devamı Mart ayında gelebilir mesajı aslında AB liderlerinden Erdoğan’a “haydi sende bir şeyler yap” demesi.
Türkiye – Yunanistan arası gerginlikte Türkiye hiç olmadığı kadar haklıdır fakat hukuki ve siyasi olarak yapılan yanlışlar , AİHM ve Anayasa Mahkemelerinin kararlarının uygulanmaması gibi ülke içi problemlerin kısa vadede çözülmesi gerekmekte.
Fakat iktidar sonuç olarak bir ittifak ve bu değişimin içeride de bir etkisinin olacağı açık ve bunun ittifaka zarar vereceği fikri dışarıda sıkıntının devam edeceğinin en büyük göstergesi. Avrupa ülkelerinde Ülkücü derneklerinin kapatılması açıkça AB’nin bu ittifakı doğru bulmadığının Erdoğan’a mesajıdır.
Erdoğan AB’yi , AB de Erdoğan’ı çok iyi tanıyor. İkisinin de ekonomik olarak birbirine ihtiyacı her zamankinden çok daha fazla. Fakat ABD’nin yaptırımlarının uygulanmaya geçmesiyle işler değişebilir.
AB ve Türkiye ilişkileri öyle ya da böyle bozulacak çünkü aynı pastayı istiyorlar. Doğu Akdeniz’de ikisi de tek başına kazanan olmak istiyor. Bu çıkmazdan çıkmanın iki yolu var ; ya ABD’nin müttefiki olarak AB’nin karşısı çıkmalıyız ya da Rusya’yı Akdeniz’e indirmeliyiz.
