İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Erdoğan’ın Biden Mutsuzluğu

Dün açıklamalarda bulunan Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden‘a da tepkilerini dile getirerek, “Daha önce hiçbir liderle bu durumu yaşamadım” sözlerine yer verdi. Erdoğan’ın bu siteminin arkasında Biden’ın stratejisi var.

Biden göreve geldikten 93 gün sonra Erdoğan’ı araması da sadece 14 Haziran’da görüşmesi de bir tesadüf değil. Biden , Erdoğan’ın pozisyonunda ısrar etmesine ve esneklik göstermemesine susarak cevap vermeyi tercih ediyor. Erdoğan’ı ve Türkiye’yi iki farklı başlık olarak değerlendiriyor.

Joe Biden bire bir Erdoğan ile görüşmezken, ABD-Türkiye bakanları ve bürokratları sürekli şekilde görüşüyor. Blinken – Çavuşoğlu , Akar – Austin , Kalın – Sullivan hattında görüşme trafiği kesintisiz şekilde devam ediyor. Bu durum bize bir şey anlatıyor. Biden Erdoğan’ı gözden çıkarmış durumda fakat Türkiye’yi ise hala bir müttefik olarak görüyor.

Bu söylediğimi tam olarak kafanızda oturtamamış olabilirsiniz. Örneklendirmekte fayda var. Almanya, Türkiye ilişkileri gergin olduğu yıllardan sonra daha farklı bir iletişim metodunu uyguladı. Çünkü fark edildi ki Erdoğan ile kavga etmek sadece Erdoğan’a yarıyordu. Steinmeier de o günlerde sarf ettiği sözlerin özetinde şunu  söylüyordu.

“Türkiye ile ilişki kurmak zorundayız. Türkiye uzun yıllardır dostluğumuz olan bir ülke fakat Erdoğan ise bu ülkede bugün için iktidar. Geleceğe dönük olarak kalıcı hasarlar bırakmamalıyız ama Erdoğan’a da fırsat vermemeliyiz” sözlerini sarf etmişti.

Almanya Başbakanı Merkel de Türkiye’yi hem eleştirdi hem de ortak çıkarlar ışığında işbirliği yapılması gerektiğini savundu. Türkiye için “stratejik önem taşıyan komşu” vurgusu yapan Merkel, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ve insan hakları ihlalleri nedeniyle Türkiye’yi eleştirdi, ancak AB’nin refahı için işbirliği ve diyalogun önemli olduğunu savundu.

Biden da bugün için benzer bir stratejiyi uyguluyor. Erdoğan’ın bir önceki ABD Başkanı Donald Trump’la ilişkileri nedeniyle (S400, F35, döviz krizi Tweet’i ve “aptal olma” mektubu gibi örneklerle) artsa da sahte bir kankalık görüntüsü ile halının altına süpürülen sorunlar Biden döneminde patladı. Daha da kötüsü ABD ve Biden artık şundan emin “ Türkiye’nin ABD’ye, ABD’nin Türkiye’ye olduğundan daha fazla ihtiyacı var”.

Türkiye’nin Afganistan hamlesi de yeterli olmamış olacak ki Erdoğan “değerli  dostum Başkan Biden’la” şeklinde başlayan ABD seyahati sonrasında “ABD, terör örgütlerine beklenenin çok üstünde destek veriyor” diyerek 3 gündeki değişimi gözler önüne serdi. Buna rağmen , Erdoğan hala Biden’ı ikna edebileceğini düşünüyor olabilir.

Nitekim , Biden’ın bu tutumunda bir değişiklik olmayacağı açık. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise ABD yaptırımları ve Halkbank davası sebebiyle keskin bir çıkış yapması imkansız. Uzlaşmak zorunda. Bu sebeple de Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı’nda da bugün de sitem etmekten öteye gidemiyor. Bu sürecin aynı şekilde mi devam edeceği yoksa daha mı sertleşeceği de ABD tarafının yapacağı adım veya adımlara bağlı …