İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Erbil Saldırısı

Adı Duyulmayan Örgütü Ele Veren Erbil Saldırısı

15 Şubat’ta Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkenti Erbil’de, Amerikan askerleri yerleşkesinin ve üssünün bulunduğu havalimanına roket saldırısı düzenlendi. Kullanılan 14 roketten isabet eden 3 roketin bulunduğu bu saldırı, bölgede 9 yaralı ve 1 ölüme neden oldu.

 

 Peki Irak’ta gerçekleşen bu saldırı kim tarafından düzenlendi ve neden yapıldı?

Adını pek de duymadığımız, 2020 yılının ağustos ayında varlığını ilan eden “Seraya Evliyaü’d-Dem” adındaki Şii milis örgütü söz konusu saldırıyı üstlendiğini belirtirken Irak’ta Amerikan varlığını hedef noktasına aldığını açıkladı. Örgütün varlık nedeni ABD’nin Irak’taki üslerinin çekilmesi yönünde olduğu ve İran tarafından desteklendiği genel kabul olarak gözükmektedir. İktidar Kürdistan Demokrat Partisi sözcüsü Mahmud Muhammed Şii Halk Seferberlik Güçleri’ne (Haşdi Şabi) bağlı olarak gerçekleştirilen bir terör eylemi olduğunu ifade etmiştir.

ABD 2003 yılında bir dizi gerekçe sıralayarak girdiği Irak’ta hala üs ve mevzii sahibi. Tam da bu Amerikan varlığından dolayı ABD’nin 3 Ocak 2020’de gerçekleştirdiği saldırıdan bu yana ABD’nin Irak’taki üslerine karşı toplamda 3 defa saldırı gerçekleştirmiştir. Ancak saldırıya karşı verilen cevap da yeterince sertti: ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Irak’ın Erbil kentinde düzenlenen roketli saldırıların karşılıksız kalmayacağını söyledi.

Trump’un yerini alan Joe Biden’in başkanlığında kurulan yeni hükümetin henüz Irak’a karşı nasıl bir politika izleyeceği belirsizlik taşımakla beraber Şii milis örgütünün ABD’nin Irak’taki varlığından son derece rahatsız olduğu ve bunun bitmesi gayesiyle var olduğunu söylemek mümkündür. 2003’ten beri istikrar ve barış kavramlarına yabancı olan Irak 2011’den sonra 2021 yılının da pek huzur getireceğini belirtmek güçtür. Aynı zamanda buradaki örgütün faaliyetlerinin seyri Ortadoğu bölgesini de etkileme potansiyeline sahip gözükmektedir.  Nitekim bu Biden’in uygulayacağı Irak politikasına da bağımlı bir değişken olduğunu söyleyebiliriz.

Şii milis örgütü ABD’nin Irak’taki varlığını hedef alırken diğer yandan Türkiye’nin Duhok-Erbil hattında askeri mevcudiyeti, saldırının Türkiye’yi de ilgilendirdiği kapısına çıkmaktadır. Nitekim Türkiye’nin son dönemlerdeki Irak’ın kuzeyinde PKK’ya yönelik düzenlediği operasyonlardan da rahatsızlık duymaktadır.

ABD üslerine düzenlenen saldırı BM tarafından kınanmış ve Irak’ın güvenliğine yönelik ciddi bir saldırı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca seçimlerin yaklaşan Irak’a BM özel temsilcisi Hennis Plasschaert, Irak’ın siyasal yolsuzlukların sonlanması yönündeki mücadelede süratle reformların uygulamasını böylelikle şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerinin de sağlıklı çalışacağını belirtmiştir.

Değinilmesi gereken belirsizlik ve buna bağlı olarak kaosa açık kapı bırakan bir husus da Irak Anayasasının 140. Maddesidir. Bu madde Erbil ile Bağdat arasındaki bölgenin statüsünün belirli olmadığını içeren maddedir. Tüm bunlar bölgenin yumuşak karnı olan güvensizliği tetikleyici etmenlerdendir.

Irak Başbakanı Mustafa Kazımi, Erbil saldırısının amacının kaos yaratmak olduğunu belirtmiş ve incelenmesi talimatını vermiştir. İran Dışişleri Bakanlığı, Erbil saldırısının İran ile ilişkilendirilmesini kınadığını açıklarken, T.C. Dışişleri Bakanlığı ise saldırıyı kınadığını belirterek, söz konusu saldırıların Irak’ın istikrarı ve egemenliğinin muhafaza edilmesi adına örgütlerin varlığının sona ermesi için ulusal kurumlarının güçlendirilmesinin gerekliliğini ifade etti. Belirtilmesi gereken önemli bir aktör olan ABD Dışişleri Bakanlığı ise saldırıdan öfke duyduğunu ve Irak halkına başsağılığı dilediğini ifade etti.