Önceki hafta Rus ordusunun Ukrayna sınırındaki askeri hareketliliğini artırması, ABD’nin , AB’nin ve İngiltere’nin Ukrayna’nın yanında olduğuna dair açıklamalar yapmasıyla birlikte Ukrayna’nın doğusundaki Donbass bölgesinde var olan gerilimi tırmandı.
Savaş hakkında hep söylenen “gerçek savaşın her tarafa kaybettirdiği” dir. Fakat bu durum Ukrayna örneğindeki kontrollü gerilim için geçerli değil. ABD’nin , Rusya’nın ve Ukrayna’nın bu gerilimi devam ettirmeye ihtiyacı var.
ABD Tarafı
ABD , Rusya ile olan ilişkilerini bir şekilde sınıflandırabilmek ve dünyada tekrar çift kutuplu dünya düzeni içerisinde Rusya’yı hedefe koyabilmek amacıyla bir politika yürütüyor. Anlaşılan o ki bu planın merkezinde Donbass var.
Aslında Biden’ın seçilmesi ile verdiği işaretlere bakılınca bir kavganın çıkacağı açıktı. Bu kavganın çıkacağı yer konusunda ise üç seçenek bulunmaktaydı ; Libya , Suriye ve Ukrayna. Donbass’ın seçilmesindeki en önemli unsur Avrupa ülkelerinin Amerika Birleşik Devletleri etrafında toplanmasına ve NATO çerçevesi içerisinde tekrardan müttefiklerinin birlikte hareket edebilecekleri bir konumda olması. Bu sebeple ABD , tekrar müttefikleriyle ortak hareket etmek ve aynı çıkarları benimsemek istiyor. Rusya’nın şu anda Akdeniz’de ve Baltık Denizindeki birliklerini bu bölgeye kaydırması ve bununla birlikte diğer bölgelerdeki gücünü azaltmayı amaçlıyor. Hali hazırda Rusya’nın Karadeniz’i çok fazla donanmasının bulunması bu teoriyi destekliyor.
Rusya Tarafı
Rusya açısından baktığımızda Rusya Donbass krizini AB içerisinde birbirleri ile olan anlaşmazlıkları derinleştirmek için kullanabilir böyle bir fırsatı olarak görebilir.Aynı zamanda, bu düzeyli krizi bir şekilde ABD ile masa başında oturarak Kırım ilhakını kabul ettirebilmek amacıyla bir fırsata dönüştürülebilir. Ayrıca ABD’yi Doğu Avrupa’ya çekerek bir anlamda kendi sahasında onunla mücadele etmek daha kolay olacağı düşünebilir.
Bu kriz ortamının Rusya’ya bir başka avantajı da ekonomik . Rusya’nın en büyük ihracat kalemi doğal kaynakları olan ; doğalgaz ve petrol. Bu kriz ortamı doğalgaz ve petrol fiyatlarının artması maksadıyla da Rusya’nın işine yaramakta. Bunun da gözden kaçırılmaması gerekiyor.
Ukrayna Tarafı
Ukrayna tarafına bakacak olursak da bu kavga özellikle ülke içerindeki ekonomik zorlukların önüne set çekmek ve var olan ekonomik zorluklar için AB’den ve ABD’den destek almak için bir fırsat . Ayrıca Ukrayna’nın NATO’ya girme isteğini de biliyoruz. Bu krizi kullanarak süper güçlerin kendi arasındaki güç yarışı içerisinde NATO’ya girme isteğinin gerçekleşmesi amaçlıyor. Ayrıca Ukrayna da Kırım’ı kaybettiklerini, Kırım’ın geri dönüşünün olmadığının farkında ama Rusya ile masaya oturarak Donbass’ı geri alabilmek istiyorlar.
Gelelim İşin Özüne
Donbass krizi anlattığım üzere tarafların işine geliyor ve kontrollü şekilde devam etmekte. Olası bir savaş ihtimali çok uzak bir seçenek olarak görüyorum. Çünkü savaş için ideal bir zaman değil ve coğrafya bahar ayında yoğun şekilde yağışlı. Olası bir savaşta da NATO ve Rusya doğrudan savaşa dahil olmayacağı için Ukrayna ordusu ve ayrılıkçıların sayıları da önemli. Ukrayna’nın hali hazırda 30 bin kişilik bir ordusu bulunmakta buna karşın Ayrılıkçılarında 28 bin kişilik bir gücü bulunmakta ve bir tarafın diğer tarafa üstünlüğünün olmadığı açık.
Bu sebepledir ki ; şu andaki kriz ortamı ülkeleri birbirine test ederek bir anlamda barış masasına oturabilmek ya da bölgede kazanımlarını bir şekilde diğer ülkeye kabul ettirebilmek amacıyla kullanıldığını düşünüyorum.
Türkiye’yi bu denklemin dışında tutmadım. Türkiye konusunda ayrıca bir yazı yazacağım . Bu hafta yayında olur.