İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Denizaltı Krizi

ABD-Britanya ve Avustralya arasında varılan güvenlik işbirliği (AUKUS Paktı) kapsamında nükleer denizaltı anlaşmasıyla Fransa ve Avustralya arasında varılan milyar dolarlık denizaltı anlaşması iptal oldu. Paris, Washington ve Canberra arasında yaşanan kriz, Fransa tarihinde bir ilk.

Atlantik Okyanusu’nun iki yakasında 240 yıldır süren diplomatik ilişkilerde Fransa, ilk kez ABD büyükelçisini geri çekti; Washington ve Canberra yönetimlerini “müttefikleri olan Fransa’yı sırtından vurmakla” suçladı. Fransa’nın büyükelçilerini geri çekme kararı, bu pakt için Avustralya’nın Paris’le yaptığı 90 milyar dolarlık 12 nükleer denizaltı anlaşmasını iptal etmesi ve üç ülkenin ‘arkalarından’ yeni bir anlaşma yapması yatıyor.

FRANCE-DEFENCE-ARMY-NAVY

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian “Yalan, ikiyüzlülük, ciddi bir güven ihlali ve hor görmeyle karşılaştık. Aramızda işler yolunda gitmiyor, bu kriz anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. Fransa’nın Canberra Büyükelçisi Jean-Pierre Thebault ‘da Avustralya’dan Paris’e dönerken yaptığı açıklamada “Çok büyük bir hata çünkü ortada temas yoktu, ortaklığın güvene, karşılıklı anlayışa ve dürüstlük temeline dayanması gerekiyordu” dedi.

Avustralya Başbakanı Morrison, Le Drian’ın sert açıklamalarına yanıt vererek “Bence, Attack Class denizaltının stratejik çıkarlarımızı karşılamayacağına ilişkin derin ve büyük endişelerimiz olduğunu ve kararımızı kendi ulusal stratejik kararlarımıza göre vereceğimizi biliyorlardı” dedi.

Pazar akşamı Emmanuel Macron, Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ve Washington Büyükelçisi Philippe Etienne ile görüşerek, gelinen son durumu analiz etti ve bundan sonra nasıl hareket edeceklerini tartıştı. Macron, dışişleri bakanının aksine kriz karşısında sessiz kalmayı seçmiş durumda.

AB Sessiz

Fransa, öncelikle BM Genel Kurulu kapsamında bu konuyu müttefikleri ile görüşecek. Ardından tıpkı Türkiye ile yaşanan Doğu Akdeniz krizinde olduğu gibi, bu krizi de “AB’nin güvenliği” krizine dönüştürmeye çalışacak. Fakat Fransa, iptal edilen anlaşmanın neden Fransa’dan çok Avrupa’nın güvenliği için önemli olduğunu anlatmakta güçlük çekiyor.

Ancak ABD’nin Fransa’dan ihaleyi almasının ardından sessiz kalan Almanya dahil Avrupa’dan, “haksızlığa uğradığından” şikayet eden Fransa’ya beklediği destek gelmedi. Yalnızca AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, gecikmeli de olsa CNN International’a “Fransa’ya yapılan muamelenin kabul edilemeyeceğini” söyledi.

AB ve özellikle Fransa artık şunun farkında ki müttefikleriyle yakın çalışma sözü veren Biden Yönetimi’nin bu sözünde durmaktan daha önemli gördüğü tek konu ÇİN. AUKUS Paktı’nın asıl amacı da Hint-Pasifik’te Çin’i baskılamak. Fakat ne olursa olsun bu durum Amerika’nın en eski müttefiki olan Fransa’ya vurduğu ekonomik darbeye cevap bulmuyor.

İlk Değil , Son Olmayacak

Açıkçası AUKUS Krizi , BREXIT , Kuzey Akımı 2 Projesi , Afganistan’dan çıkıştaki ABD-AB iletişimsizliği , AB-Çin Ticaret Antlaşması gibi son dönemde ortaya çıkan bazı örnekler gözler önüne seriyor ki artık AB ve ABD-Britanya farklı stratejik pencerelere sahip olacaklar.

Gelecek aylarda da bu ayrışmanın ayak seslerini AB tarafından da duymaya başlayacağız. Birliğin dönem başkanlığını Ocak ayında devralacak olan Macron, “AB’nin stratejik özerkliği” konulu bir zirve düzenlemeye ve “AB’nin ABD’ye bağımlılığını” masaya yatırmaya hazırlanıyor. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “5 bin kişilik bir AB ordusu” projesini üye devletlere sundu bile. AB Kasım ayında bu konuyu görüşmek üzere toplanacak. Bu konuda AB’nin önündeki en büyük engel ise AB’nin Doğu Avrupalı üyeleri ; Rusya tehdidi nedeniyle, ABD’nin koruma şemsiyesinden vazgeçmeyi tartışmak dahi istemiyor. Avrupa Birliği’nde formasyon problemi  çözülmezse Çin , Rusya , ABD gibi tek başına hareket edebilen ülkelerin karşısında ciddi zorluklar yaşanması muhtemel .