İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Çin- Tayvan ve ABD

Açıkçası , Çin’in yükselişi ve ABD’nin tekrar eski uluslararası gücüne sahip olma isteği ve bunların siyasi , askeri ve ekonomik bakış açılarına bakınca ; Buradan bir kavga çıkacak diyor insan ! Tayvan’ın özelliği de ABD-Çin kavgasının sıcak çatışmaya dönüşebileceği yer olması.

II. Dünya Savaşı sonrası Çin’deki iki parti arasındaki savaş sonrasında kazanan Komünist Parti olunca Demokrat Parti lideri Chiang Kai-Shek Tayvan’a kaçtı. Yani ; Komünist Parti Çin Halk Cumhuriyeti , Demokrat Parti ise Çin Cumhuriyeti olarak hayatına devam etti.

 

Soğuk Savaş nedeniyle Batı ile tüm ilişkilerini koparan Çin, 1970’lerin başına kadar Birleşmiş Milletlerde Tayvan’daki Çin Cumhuriyeti’ni temsil etti. 1970’lerde ABD’nin Çin ile ilişkileri, ABD’nin pin-pon diplomasisi sayesinde gelişti; Çin Halk Cumhuriyeti, tüm Çin’i temsil eden BM’ye kabul edildi.

 

Çin Halk Cumhuriyetinin  BM dahil olması Çin Cumhuriyetinin yok sayılması manasına geliyordu. Çin Halk Cumhuriyeti Tayvan’ı anakaradan ayrılmış bir il olarak görürken, Tayvan’ı de facto olarak yöneten Çin Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1949’daki kuruluşuyla anakara Çin’i kendisinden “ayrıldığı”nı varsayar ve kendini egemen devlet olarak görmektedir.

 

Dünya’da hiçbir büyük devlet doğrudan Tayvan’ı tanımamaktadır.  Bu açığı kapatmak amacıyla Tayvan’da kültür büroları üzerinden diplomatik diyaloglar sağlanır. Bu konuda Çin çok katıdır. Geçen gün , İzmir depremi sonrasında attığı tweette Tayvan bayrağını paylaştığı için diplomatik kriz çıkmaması adına tweetini silmiştir.

 

Siyasi sorunlara rağmen Tayvan ekonomisi ciddi bir büyümeye sahiptir. Bugün bildiğiniz birçok teknoloji markası Tayvan menşelidir. Asus , Acer , Htc , BenQ Siemens , Msi  gibi teknoloji ürünleri ve içindeki parçaları üretmekteler.

 

Çin özellikle konumu sebebiyle ABD tarafından kullanılma ihtimaline karşın son dönemde rotasını fazlasıyla Tayvan’a çevirmiş durumda. Bu konuda da pek haksız sayılmaz çünkü ABD Tayvan’ı ekonomik olarak güçlendirmesinin dışında askeri olarak da yardım etmekte. Tayvan son yıllarda ABD’den milyarlarca dolarlık silah almakta.

ABD’de Masa Değişiyor

Biden’ın başa geçmesi ve Dışişlerine Antony Blinken’in atanmasıyla birlikte gelecek 4 yılda Çin-Abd ilişkilerinde bir gerilim göreceğini öngörmek çokta zor değil. 2 ülke arasında sıcak temasın olabilme ihtimalinin en yüksek olduğu yer Tayvan. Bu yüzden de kritik.

 

Biden gelecek 4 yıl , Çin’e karşı sert duruşu müttefiklerin baskı uygulaması, yaptırımlar ve diğer araçlarla sağlama planında kullanacakları en önemli kozlardan birinin Tayvan olacağı açık. Bu sebeple ABD, Tayvan ile ekonomik iş birliğini arttırmak üzere 5 yıl süreli diyalog mekanizması kurmayı öngören bir anlaşma imzaladı.

 

Dışişleri Bakanı olacak Blinken son tweetlerinde, “Tayvan ile daha güçlü ekonomik bağlar aynı zamanda müşterek demokratik değerleri ve bölgesel barış ve istikrara ortak bağlılığımızı destekliyor” dedi. Yani; Tayvan gelecek 5 yıl dünya siyasetinde ciddi şekilde duyacağımız bir ülke olacak.