İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bunun Adı Gasp

Adriyatik’te  Bosna Hersek, bir meydan okumayla karşı karşıya. Hırvatistan‘ın yapımına başladığı köprü projesi, Bosna Hersek‘in açık denize tek çıkış kapısını kapatıyor ve açık bir uluslararası hukuk ihlali içeriyor.

AB’yi arkasına alan Hırvatistan, Neum şehri açıklarına köprü inşa ederek Bosna Hersek’in denizle bağlantısını kesmek istiyor. 2000’li yılların başından beri Hırvatistan ve Bosna Hersek arasında krize neden olan Pelijesac Köprüsü bittiğinde Bosna’nın Adriyatik Denizi’yle bağlantısı kopmuş olacak. AB’nin 357 milyon avro vererek finanse ettiği köprünün 2022 yılında açılması planlanıyor.

Köprünün, 2022’de inşasının tamamlanacağı düşünüldüğünde, durumun bölge ülkelerini de ilgilendirecek bir krize yol açması an meselesi. Bosna Hersek’e Dayton Anlaşmasıyla bırakılan tek deniz çıkışı olan Neum’un da etkisinin ortadan kalkması ticaret ve savunma açısından kritik.

Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç’in Türkiye’ye emaneti olan Bosna Hersek bu konuda yalnız bırakılmamalı ve Türkiye’de bu konuda masada Bosna Hersek’in yanında olmalıdır. Köprünün tamamlanması durumunda Bosna Hersek, yalnızca turizm ve ekonomi anlamında zarar görmeyecek, aynı zamanda doğal hakkı olan deniz alanlarını da kaybedecek.

Bosna Hersekli siyasetçi Samir Šibonjiç, “Bosna Hersek’te Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlardan oluşan üçlü yönetim var. Hırvatistan ile Bosna Hersek arasında hâlihazırda 2 tane büyük sorun var, birincisi Hırvatistan’ın Bosna Hersek sınırına yaptığı nükleer atık depolama merkezi, ikincisi de bu köprü sorunu. Bu köprü eski Hırvat Cumhurbaşkanı Tuchman’ın projesi. Bu köprü yapılınca Bosna Hersek’in sahil kıyısına savaş gemisi giremeyecek, Bosna Hersek burada bir liman inşa etmek istese edemeyecek” diye konuştu.

Türkiye Yalnız Bırakmamalı

Bosna Hersek’te endişeyle karşılanıyor. Türkiye’de ilk olarak müstafi Tümamiral Cihat Yaycı’dan duyduğum bu olay hakkında Türkiye’nin bu konuda acilen bir adım atması gerek ve Hırvatistan’ın yaptığının açık bir uluslararası hukuk ihlali olduğunu dile getirilmemeli.

Hırvatistan, Dayton Anlaşması sırasında bu bölgeyi Bosna Hersek’e bırakmamak için yoğun çaba sarf etmişti. Ancak, Bosna Hersek’in merhum lideri Aliya İzetbegoviç’in ısrarlı direnişleri sonrasında bölge, Bosna-Hersek sınırlarında kalmıştı. Hırvatistan, o gün yapamadığını bugün yapıyor.

Stratejik açıdan bakıldığında en önemli ayrıntı olarak dikkat çeken şu ki; bu köprü inşa edilirse Bosna Hersek’te Müslümanlara yönelik daha önce gerçekleşmiş olan katliamın bir benzerinin yaşanması durumunda Türkiye ve diğer çevre ülkelerin ne denizden yardım sağlayabilme ne de denizden insanları tahliye edebilme imkanı kalıyor.