ABD ve İngiltere medyası tarafından her gün Rusya’nın Ukrayna’ya ha bugün ha yarın gireceğine haberler iddia edilip duruyor. Rusya tarafı da alaycı bir yaklaşımla böyle bir şeyin olmadığını belirtiyor.
Hatta en son Mariya Zaharova (ABD’li kaynakları ve Batı medyasını kastederek) “ Ukrayna’yı ne zaman işgal edeceğimizi önceden yazın ki tatil planımızı ona göre şekillendirelim” dedi. Bu bir nevi olası saldırının öncesinde manşet olacak şekilde olmayacağını söylüyor .Ayrıca Rus tarafı da henüz ortada bir saldırı seçeneğinin masada olmadığını söylüyor.Buna rağmen Batı’ya ne oluyor da saldırdı , saldırıyor , saldıracak diye sürekli Rusya ittiriyor.Temel soru bu.
Önceki yazılarımda uzun uzadıya anlattığım içerikleri birleştirmek gerekirse. Olası bir savaşı kim ister , kim istemez ? Almanya istemez , Fransa istemez , Rusya istemez (Bknz. Putin’in Macron görüşmesi sonrası yaptığı açıklama) Ukrayna bu savaşı ister diyemem ama istemez de diyemem , İngitere ister , ABD ister. Şimdi bu yazdıklarımdan bazılarına nasıl yani diyebilirsiniz. Açalım.
Öncelikle basitten başlayalım. Fransa ve Almanya neden istemiyor bir savaşın çıkmasını çünkü gaz ve petrol tedarikinde Rusya’ya bağımlılar ve olası bir savaş durumunda zaten pandemi sebebiyle oluşan enflasyonun üzerine bir de böyle bir yük binsin istemiyorlar.Alternatifleri de yok. İşte İngiltere de doğrudan bu yüzden istiyor. Avrupa’daki kriz Büyük Britanya’yı bölgede tekelleştirebilir. Brexit ile beraber İngiltere, AB’yi doğal olarak kendine rakip görüyor. AUKUS gibi Avrupa’yı dışarıda tutan projelere zemin hazırlıyor.
ABD bu savaşı en çok isteyen ve bu savaş için en çok çabalayan ülke, bunda NATO’yu tekrar bir birlik haline dönüştürme ihtiyacı var .Bu sayede demokrasi üzerinden ABD çevresinde yeniden ekonomik bir yapı kurulacak. Ve tabii Çin ve Rusya bunun dışında tutulacak. Bu yapı ve Rusya’ya yeni gelecek olası yaptırımlar Rusya’ya İran’daki yaptırımlardan daha fazlasını vaat ediyor. Bu sayede ABD, Rusya belli bir süre ekonomik buhranla karşılaşacak ve ABD tüm gücünü Çin’e yoğunlaştırabilecek.
Gelelim işin kahramanlarından Rusya’ya ; onlar bir savaş olmasını istemiyor diyebilirim. Nitekim şöyle bir parantez var ki eğer risk alınacaksa şu anda almayı tercih ediyorlar. Çünkü Avrupa 10 yıl sonra Yeşil Enerji’ye geçecek ve bundan sonraki 2 yıldan itibaren AB’nın ihtiyaçları git gide azalacak. Rusya 10 yıl sonra bugünkü kadar güçlü bir ülke olmayabilir. O yüzden bir savaş çıkacaksa bugün çıkmasını isteyebilirler.
Savaşın diğer tarafına gelince açıkçası kaybedeceği bir savaşı Ukrayna neden istesin diyebilirsiniz. Buradaki en önemli unsur , hayatlarının sonuna kadar bu riskle yaşamak istememeleri diyebilirim. Kırım zaten 2013’ten beri Rusya toprağı , Donbass ve Luhansk bölgeleri de zaten uzun zaman önce merkezi hükümetin kontrolü kaybettiği alanlar. Ve olası Rus işgali de büyük ihtimalle zaten bu iki bölgeye olacak.
Yani aslında baktığımızda yeni bir yer kaybetmiş olmuyor. Zaten kaybedilmiş ya da kaybedilmeye çok yakın olan bölgeler üzerinden bu riski alıyor. Zelensky de biliyor ki Rusya Donbass ve Luhansk bölgelerinden öteye gitmeyecek. Bu da aslında Ukrayna’yı hem batı dünyasına entegrasyonunu hızlandıracak hem de ciddi bir fonlanma ile karşı karşıya olacak. Nitekim, dün de ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Ukrayna’ya 1 milyar dolara kadar devlet borcu garantisi teklif ettiklerini belirtti.
Savaş çıkar mı bilinmez ama çıkarsa da bunu kışkırtanın Rusya olmadığını net şekilde söyleyebilirim. Şu anda Batı medyasıyla imtihanını çoktan kazandıklarını için Rusya’nın Ukrayna’ya hiç gireceğini düşünmüyorum. Olursa , olası savaş senaryom da Putin’in Duma’dan gelen Donbass ve Luhansk bölgelerinin tanınması kararının onaylanması ve bu karar sonrasında Rusya’nın birkaç günlük bu iki bölgeye giriş yapabileceği yönünde.