26 Temmuz 2023’te Nijer’de bir darbe yaşandı. Nijer’in cumhurbaşkanlığı muhafızları, Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum’u tutukladı ve cumhurbaşkanlığı muhafızları komutanı General Abdourahamane Tchiani, kendisini yeni bir askeri cuntanın lideri olarak ilan etti.
Bu darbe, Şubat 2010’da Başkan Mamadou Tandja’nın devrilmesinden bu yana Nijer’deki ilk darbe oldu ve Nijer’in komşuları Gine, Mali ve Burkina Faso’daki son darbelerin ardından geldi. Darbelerin sebepleri arasında güvenlik durumunun kötüleşmesi, sosyo-ekonomik krizler, hükümetlerin beceriksizliği ve yolsuzluğu, artan yaşam maliyetleri ve Fransa ile Batı karşıtlığı bulunuyor.
ABD ve Fransa, darbeyi kınadılar ve Bazoum’un meşruiyetini yeniden teyit ederken, Afrika Birliği, Nijer cuntasına rejimini dağıtması için 15 günlük bir süre verdi. Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan gibi Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki (MENA) diğer bölgesel güçler daha hafif “endişe” ifadeleri yayınladılar. Çin’in darbeyle ilgili açıklaması da benzer şekilde tarafsız bir tona sahipti. Ancak, Rusya darbeye destek verdiğini açıkladı ve Wagner güçlerini bölgeye gönderdi.
Darbenin ardından, Fransa’ya yakın olan Bazoum’un başkanlık görevinden alınması üzerine, Batı Afrika örgütü ECOWAS, Nijer’e bir ültimatom verdi. Eğer Bazoum göreve geri dönmezse askeri operasyon yapacağını duyurdu. Bu duyurunun ardından, Mali, Burkina Faso ve Gine, Nijer’e yapılacak herhangi bir saldırının kendilerine de yönelik olacağını ve karşı askeri müdahalede bulunacaklarını açıkladılar.
Ancak en ilginç gelişme, Cezayir’in Nijer’e saldırılması durumunda askeri olarak müdahale edeceğini açıklaması oldu. Cezayir Ordusu Genelkurmay Başkanı, beş gün önce Moskova’ya giderek Rus Genelkurmay Başkanı Şoygu ile bir görüşme gerçekleştirdi. Cezayir’in Rusya ve İran’dan ağır silahlar alabileceği belirtiliyor. Bu durum, dünyanın Batı Afrika ülkelerinde Suriye ve Ukrayna’daki gibi yeni bir savaşı izlemesi olasılığını artırıyor.
Nijer’deki darbenin sonuçlarını zaman gösterecek ancak Nijer’in askeri cuntasının önündeki en büyük problem askeri operasyon tehdidi değil. Batı’nın yeni sömürgecilik taktiklerine karşı durmak. Nijer’in bütçesinin %40’ı diğer ülkelerden ve dış kurumlardan – AB, Fransa, ECOWAS, Fransa tarafından kontrol edilen bölgesel merkez bankası vb. – geliyor. ABD bile bir miktar “yardım” yapıyor. Nijer’in elektriğinin %70’i şu anda arzı kesmiş olan komşu Nijerya’dan geliyor.
Darbenin hemen sonrasında, Nijerya Nijer’e verdiği elektriği kesti. Dünya Bankası ve Batı hükümetleri, destek fonlarını kestiklerini açıkladılar. Böylece, eğer siz Batı’nın istediği gibi hareket etmiyorsanız, birkaç tıklama ile füzelerden çok daha etkili bir müdahale ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Burkina Faso, Mali ve Gine’deki diğer askeri liderler de benzer baskılara maruz kalıyorlar.
Fransa’nın öncülüğündeki Batı ülkeleri, Batı Afrika’dan sessiz sedasız çıkarılmayı kabul etmeyeceklerdir. Eğer Nijer’de Rusya desteğiyle darbe hükümeti devam ederse, yakın gelecekte büyük bir bölgesel savaşı görebiliriz. Bu savaştan çıkmanın tek yolu, Nijer’in askeri cuntasının hükümeti tekrar Bazoum’a iade etmesi ve Batı’nın 21. Yüzyıl tipi sömürgeciliğinin Nijer’de devam etmesidir. Her iki seçenek de oldukça kötü, değil mi?