7 Aralık 2022’de Almanya’da darbe planlama suçundan 25 kişi tutuklandı. Darbeyi “Vatansever Birlik” adlı grup gerçekleştirmeye çalıştı ve bu grubun aslında Reichsbürger Hareketi ile bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Darbe lideri olmakla suçlanan Prens 13. Heinrich ve Reichsbürger grubuna ülke genelinde 130’dan fazla adreste baskın düzenlendi. Ayrıca gözaltına alınan grup üyeleri arasında eski askerlerin bulunması da büyük şaşkınlık yarattı. Reichsbürger Hareketi’nin amacı Federal Almanya Cumhuriyeti’nin varlığını tümüyle reddederek 1871’deki Alman İmparatorluğu’na benzer bir yönetimle monarşist bir hükümeti yeniden kurmak. İddialara göre darbeci grubun liderleri ülkede iç savaş ve kaos çıkararak hedeflerini gerçekleştirmek istiyordu. Reichsbürger Hareketi örgütsel ve ideolojik olarak heterojen yapıda ve tavırları da alışılanın dışında. Açık ve çoğulcu bir topluma tamamen karşı olan bu hareket, ülke genelinde vergi ve cezaları ödemeyi, mahkeme emirlerine ve idari kararlara uymayı reddeden tavırlara sahip. İdeolojik olarak da anlaşılacağı gibi aşırı sağın yapboz parçalarından bir tanesi. Genellikle hareket komplo teorilerinden besleniyor ve ciddi bir şekilde ırkçılık çizgisinde ilerliyor. Üstelik Almanya içerisinde de çok fazla destekçisi bulunuyor.
Heinrich 700 yıllık soylu bir aileden geliyor. Ayrıca kamuoyundan uzak bir yerde yaşamını sürdürdüğü biliniyor. 13. Heinrich’in tamamen komplo teorisyenine büründüğü iddia ediliyor. Zaman zaman “komplocuların” buluştuğu bir kaleye de Alman güvenlik güçleri tarafından baskınlar düzenleniyordu. Almanya’nın bölünmesi sırasında Batı Almanya’da dünyaya gelen Heinrich ilerleyen yaşlarında Almanya’nın birleşmesine rağmen ata mirasından kopmadı ve atalarının geçmişte yönettiği bölgelerde çeşitli çalışmalar yapmaya başladı. Zamanla da olayın büyüsüne fazla kapılarak komplo teorilerine dikkatini yoğunlaştırdı ve olay çok uç noktalara ulaştı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu olarak nitelendirilen “Şafak Baskını”nda sorgulanan kişiler arasında Alman ordusunun özel kuvvetlerinde çalışan personeller ve eski askerler de bulunuyor. Almanya’da darbeyle mevcut hükümeti yıkıp tekrar eski Almanya İmparatorluğu’nu kurmayı amaçlayan grup üyeleri terör örgütüne üyelikten yargılanacaklar.
Almanya’daki iç istihbaratın 2021 raporuna göre 21 binden fazla kişi grupta yer alıyor ve şaşırtıcı bir şekilde aşırı sağcılar sadece %5’lik kısmı oluşturuyor. Grup üyelerinin bir kısmı monarşi yönetiminde bir Alman İmparatorluğu hedeflerken bir kısmı da Nazi taraftarı. Bazı üyeler ise Almanya topraklarının hala işgal altında olduğunu iddia ediyor. 2021 istihbarat raporunda grup üyeleri sayısı 21 bin iken 2022’de ise bu sayı 23 bine ulaşmış durumda. Alman basınına konuşan İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Almanya Federal Cumhuriyeti’ni tanımayan ve yıkmayı amaçlayan grup üyelerinin sayısının giderek arttığını açıkladı. Bakan 2018’den bu yana 19 bin istihbaratçının bu grubu izlemek için görevlendirildiği bilgisi de verdi. Ayrıca bu grup üyelerinin %10’undan fazlasının da şiddet yanlısı olduğunu vurguladı. Faeser bu oluşumunun taraftarlarının silahsızlandırılması gerektiğini ve yakın zamanda silah yasasının katılaştırılacağını açıkladı.
Konuyla ilgili ilginç haberler yayılmaya devam ediyor. Almanya’da Ana Muhalefet Hristiyan Demokrat ve Hristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU ve CSU) Rusya’nın bu darbe planında bir parmağı olabileceği iddiası üzerinde fazla duruyor. Alman Federal Meclis Üyesi Günter Krings “Baskın yapılan grubun üyeleri çok açık bir biçimde Rusya ve Rusya’nın Almanya’daki temsilcilikleriyle irtibata geçme yollarını aramışlar. Bu nedenle grup üyelerinin Rusya ile ilişkileri açığa çıkarılmalıdır. Böyle bir ilişki varsa ülkemiz için daha büyük bir tehdit ve tehlike durumu oluşacağı gayet açıktır.” dedi. Almanya Hristiyan Demokrat Birliği Federal milletvekili Roderich Kiesewetter, darbe planı yapmaları sebebiyle gözaltına alınan grup üyelerinin ardından Alman anayasasının korunmasına ilişkin yasanın sıkılaştırılması çağrısında bulundu.
Öte yandan tutuklanan grup üyelerinin içinde eski ordu mensuplarının da olması nedeniyle gözler Almanya ordusuna çevrildi. Federal Meclis Silahlı Kuvvetler Komiseri Eva Högl, aşırı sağcı askerlere karşı daha kararlı adımlar atılmasını ve ceza sürecinin hızlı bir şekilde ilerlemesi gerektiğini söyledi.
Bütün bu olanlar içinde en şaşılacak kısım ise günümüz dünyasında Avrupa’nın göbeğinde Almanya gibi bir ülkede darbe teşebbüsünün gerçekleşmiş olması. Bir darbe teşebbüsü gerçekleşiyor ve darbeci grubun hiç de göz ardı edilemeyecek derecede başarılı olduğu ve hızlı ilerlediği görülüyor. Darbeci grup, planında başarılı olursa cumhurbaşkanı ve başbakanı kaçırma ve gölge kabine kurma planlarını bile en ince ayrıntısına kadar oluşturmuş. Alman istihbaratı olaya en azından zamanında müdahale ederek darbenin gerçekleşmesinin önüne geçti. Dünyanın en gelişmiş ve en güçlü ülkeleri arasında dördüncü sırada olan Almanya’da bile 23 bin kişilik bir grup darbe planı yapabiliyor ve darbeye teşebbüs edebiliyor. Bir taraftan “başka” ülkelerdeki darbecilere kol kanat gererken kendi içinde ise 23 bin kişilik bir darbe grubu ile sınanıyor. İlerleyen günlerde konu ile ilgili gelişmeler sayesinde olayın iç yüzü daha ayrıntılı görülecektir diye umuyoruz.