İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Afganistan’daki Ulusal Kimlik Krizinin Sosyolojisi

Afganistan’da ulusal kimliğin krizi etnik kimliğin ulusal kimlik üzerindeki egemenliği yeni bir olgu değil, uzun bir geçmişi var. Bazı tarihçiler Afganistan’daki etnik çatışmanın başlangıcını, Peştun kabilelerine dayanan ve diğer etnik grupları görmezden gelen Ahmed Şah Abdalı’ nın hükümdarlığına bağladılar. Bazı tarihçiler, Peştun olmayan kabileleri bastırmak için çeşitli savaşlar düzenleyen ve hatta Hazara halkının soykırımına ve sınır dışı edilmesine yol açan Amir Abdul Rahman Khan döneminde etnik çatışmanın başlangıcını da düşünmektedir. Bazı tarihçiler bu emiri Afganistan’da kutuplaşmanın ve etnik ayrımcılığın başlatıcısı olarak görmektedir.

Uzmanlara göre, Afgan toplumunun birçok kimlik unsuru vardır. Bazı uzmanlar kimlik öğelerinin çeşitliliğinin Afgan toplumunu ulusal kimlik krizine maruz bıraktığına inanmaktadır. Afganistan’daki kimlik unsurları ve katmanları, son iki yüz yıllık tarihin inkar edilemez bir fenomen olmasına rağmen, etnik, dilsel ve dini kimliklerin katmanlarının onaylanmasını mühürler. Ancak soru şu ki: Hangi sosyal ve kültürel yapılar ve altyapılar özellikle etnik kimlik unsuruna işaret etmeyi ve bir araç olarak kullanmayı mümkün kıldı? İç ve dış ajanlar neden bu potansiyeli güç ve servet kazanmak için bir araç olarak kullanıyor? Günümüzde hangi sosyal ve kültürel bileşenler Afganistan’daki etnik gerginliğin devam etmesine neden oldu? Bu soruyu cevaplamak için, Afganistan’daki etnik çatışmanın artmasına önemli ölçüde katkıda bulunan çeşitli sosyal ve kültürel unsurlardan bahsedilmektedir. Bunlar arasında etnik kimliğin egemenliği, dilsel kimlik, mezhebi kimlik, etnik liderlerin rolü, medya ve Afganistan’daki kabile kültürü yer almaktadır. Bu arada, Afganistan’da etnik çatışmayı canlı tutan en temel sosyal ve kültürel bileşen ulusal kimlik krizidir.

Bu çalışmadaki uzmanlar, son iki yüzyılda Afganistan’da ulusal kimliğin oluşmadığına ve bu ülkede ulusal kimlik yapılarının bulunmadığına inanmaktadır. Afganistan’ın ulusal kimliğinden geriye kalan tek şey medya sloganıdır. Afganistan’da iki yüzyıldan fazla bir süredir topluma egemen olan şey etnik kimliklerdi ve milleti tek bir çatı altında bir araya getirebilecek başka hiçbir ulusal bileşen yoktur. Ortak bir ulusal değer olarak din bile bireyleri birleştirememiştir, çünkü etnik kimlik dini kimlik ve ulusal kimlik üzerinde önceliğe sahiptir. Öte yandan, bazı uzmanlar Afganistan’da etnik çoğunluğun bulunmadığına inanmaktadır. Ancak Afganistan ülkesi ülkenin şemsiyesi altında toplanan etnik azınlıkların bir koleksiyonudur. Bu arada, daha büyük azınlık, grup değerlerini diğer azınlıklara entegre etme yaklaşımıyla, etnik değerlerini millileştirmek istemekte ve böylece üstünlük duygusu ile diğer etnik gruplar arasında bir tür çelişki ve çatışma yaratmaktadır. Bu etnik çatışmanın kışkırtıcıları, politik etkileşimlerde etnik bileşeni kötüye kullanan etnik liderlerdir. Aslında, etnik köken etnik liderler için bir güç kaynağı olarak görülmektedir. Etnik kimliğin ulusal kimliğe egemen olması, ulusal sembollerden bağımsız olarak her etnik grubun etnik sembollerine güvenmesine ve onu ayrılma ve tanınmaları için bir kaynak ve referans olarak kullanmasına neden olmuştur ve bu durum Afganistan’daki ulusal kimlik krizinin arka planıdır.

Yukarıda belirtildiği gibi, etnik kimliğin Afganistan’daki ulusal kimlik üzerindeki baskınlığı, ulusal kimlik eksikliğinin temel nedenidir. Ekonomik, siyasi ve askeri güçleri kullanan etnik ve siyasi liderler tarafından halka etnik kimlik uygulanmıştır. Afganistan’da etnik liderler için etnik kimlik siyaset dünyasına girmenin tek yoludur. Bazı etnik elitler, etnik köken meselesi dışında, siyaset alanına girmek istiyorlarsa, kendi halkı tarafından etniğine ihanetle suçlanacaklar ve siyasi ve sosyal izolasyonla karşı karşıya kalacaklardır. Etnik kimliğin sadece çatışma alanına değil, aynı zamanda dini ve dilsel kimliğe de girdiği ve üç öğenin de Afganistan’daki etnik çatışmanın nedenlerini şekillendirdiği ve yoğunlaştırdığı belirtilmelidir. Şunu unutulmamalıdır ki kitlelerde, kendi etniğini daha üstün düşünerek, diğer etnik grupları görmezden geldiler ve etnik çatışmanın davullarını dövdüler ve krizde ulusal kimlik yaratmaya devam ettiler.

Yukarıdaki konulara ek olarak, bu çalışmadaki uzmanlar, savaş, yoksulluk, ulusal kimlik oluşturmada devletin başarısızlığı, Afganistan’daki ulusal kimlik krizinde komşu ve yabancı ülkelerin rolü gibi diğer konular da yer almaktadır. Tezin devamında, bileşenlerin her biri ayrıntılı olarak tartışılacaktır.Etnik gruplar arasında birliğe izin vermeyen ve sonuçta ulusal ve birleşik bir kimliğin oluşmasına izin vermeyen bir başka konu, her etnik grubun, her bir etnik grubun kimliğini daha üstün gördüğü ve diğer etnik grupları görmezden geldiği üstünlüğü duygusudur. Bu etnik üstünlük duygusu bayraklar, para gibi ulusal sembollere, Milli marş gibi ulusal değerler ve dost ve düşman tanıma gibi ulusal çıkarlar üzerinde anlaşmayalım.  Etnik kimliğin gücü o kadar büyüktür ki, yasaların ötesine bile geçmiştir, bu da resmi ve devlet dairelerindeki bireylerin meritokrasi ilkesine değil, etnik kökene bağımlı hale getirilmelerini ve yerleştirilmelerini sağlamaktadır. Aslında, ilişkilerin her konuda kurallara hakim olması Afganistan’ın gelişimini zorlaştırmıştır.  Elbette bunlara ek olarak, Afganistan’da doğru bir nüfus sayımı olmaması ve Afganistan’da doğum belgesi olmaması, ulusal bir kimlik oluşturmayı zorlaştıran diğer konulardır.Bu çalışmadaki birçok uzmanın belirttiği gibi, Afganistan’daki ulusal kimlik krizi iç ve dış faktörlerden kaynaklanmaktadır. Ulusal kimlik krizinin iç faktörleri şunlardır: Afganistan’daki etnik ve dini çoğulculuk, dil farklılıkları, etnik liderler, kabile kültürü ve ilgili medya. Dışarıdan, Afganistan’da dilsel ve dinsel çatışma yaratarak ulusal kimlik krizini yoğunlaştırmak için başta İran ve Pakistan olmak üzere komşu ülkelerin müdahalesine değinilmiştir. Aşağıda, uzmanlar ve politikacılarla yapılan görüşmelere dayanarak, Afganistan’da ulusal kimlik krizine ve nihayetinde etnik çatışmaya yol açan faktörlerin her birinin ayrıntılı bir açıklaması bulunmuştur.

 

    Manizha Bahrah