İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Açık Kaynak İstihbarat Merkezi Gerekli Mi?

İlişkisizmiş gibi görünen birçok ham bilgi toplanır, istihbarat çarkı yürütülür ve değerlendirilmiş, biçimlendirilmiş, çözümlenmiş, yorumlanmış olarak siyasi makamlara iletilir. Bu süreç genelde oldukça gizli bir şekilde yürütülür. Ancak internetin yaygınlaşması ve insanlığın sosyal medya ile tanışmasına paralel olarak açık kaynak istihbaratının önemi de arttı. Sosyal medyanın sürekli kullanımıyla birlikte içindeki büyük veri hacmi de gitgide artıyor. Veriler coğrafi sınır tanımaksızın geniş kitlelere yayılmaya devam ediyor. Sosyal medya platformları üzerinden gerçekleştirilen araştırmalarda önemli bilgilere erişilebiliyor. Beğendikleri paylaşımlardan hedef kişilerin ruh sağlıkları, olaylara verdikleri tepkiler, siyasi görüşleri de dahil olmak üzere birçok bilgiye ulaşmak mümkün. Bu sebeple açık kaynaktan alınan verilerin de büyük veri analizi çerçevesinde gerekli prosedürlerden geçmesi gerekiyor. Bazen de açık kaynaktan elde edilen veriler sayesinde bir tehdit fark edilebiliyor. 

Özel sektördeki açık kaynak araştırmacıları da oldukça başarılı işler çıkarıyorlar. Açık kaynak araştırmacıları tarafından Çin ordusunun yapay zekaya yaptığı yatırımlar açığa çıkarıldı ve Rus muhaliflerin suikast girişimlerinin arkasında Rus gözetleme ekibinin olduğu tespit edildi. Teknolojinin her geçen gün ilerlemesi ile 6 milyarı aşan akıllı telefon kullanıcısı, 5 milyardan fazla internet kullanıcısı ve yörüngedeki çok sayıda uyduya ek olarak gözetleme işlemlerini kolaylaştıran birçok aygıt bulunuyor. Bu cihazlara her gün yüklenen veriler ile toplam verinin hacmi her geçen gün artıyor. Toplam veriden alınan her bilgi tabii ki açık kaynak istihbaratına katkı sağlayamıyor. Veri havuzundan alınan bilgilerin işleme, hazır hale getirme, erişime sunma, saklama, analiz etme gibi teknik işlemlerden geçmesi gerekiyor. Yapay zekanın da gelişmesi ile birlikte artık açık kaynak verilerini de analiz etmek için yeni modellemeler oluşturulabilir. 

Dijital dünya ekseninde siber saldırılar da teknolojinin ilerlemesiyle birlikte hız ve kabiliyet kazanmaya da devam ediyor. Ancak açık kaynak istihbaratı sayesinde bazı siber saldırılar artık önlenebiliyor. Günümüzde siber saldırılar arttıkça OSINT yani açık kaynak istihbaratının önemi de uluslararası güvenlik açısından artıyor. OSINT için aktif ve pasif yöntemlere ek olarak birçok yöntem kullanılıyor. Veri kodlama, veri toplama, veri kaynağı detayı, veri depolama, veri keşfi, veri görselleştirme gibi teknikler kullanılıyor. Ayrıca OSINT, veriyi tanımlamak ve tepki verebilmek için de bazı modeller oluşturuyor. Aynı zamanda istatistik, veri madenciliği, sosyal ağ analizi, sinyal işleme gibi tekniklerden de yararlanılıyor. Siber ve terörle mücadele dışında diğer faaliyetlerde de açık kaynak istihbaratı, ön veri oluşturmak için büyük katkı sağlayabiliyor. Açık kaynaktan toplanan veriler sonraki araştırmalar için sağlam bir temel oluşturabiliyor. 

Sosyal medya istihbaratı teriminin yaygınlaşması ile beraber sosyal medyadaki gelişmeler hem ulusal güvenlik hem de asayiş bakımından devletlerin yakından takip etmek zorunda oldukları bir alana dönüştü. Sosyal medyanın gerçek zamanlı bir analize açık olmasıyla beraber hedef kişi ya da gruplar hakkında ön veriler toplanabilir, bu grupların anlayış çerçeveleri oluşturulabilir. Elde edilen veriler doğrultusunda ise suç işlenmeden veya tehdit oluşmadan önce önlem alınabilir.

Her ne kadar hız ve önleyici girişim açısından yararları olsa da açık kaynak istihbaratında bazı sorunlar bulunuyor. Açık kaynaklar her zaman güvenilir, doğru ve kirletilmemiş bilgilerden oluşmuyor. Bu durum da hedeflerle ilgili hassas bilgilerin toplanması önündeki en büyük engellerden birisi. Devasa boyuttaki veri ağında hangi bilgilerin doğru, hangilerinin güvenilir, hangi bilgiler ne kadar değerli ve ne kadar katkı sağlayacak gibi sorular büyük zorluklar oluşturuyor. Bazı uzman kişilerin açık kaynak istihbaratı eleştirilerine göre açık kaynaktaki veriler eskiyebilir, veriler eksik hale getirilebilir, dezenformasyon gerçekleştirilebilir ya da diğer istihbarat örgütleri tarafından yanıltıcı bilgiler bilinçli olarak yerleştirilmiş olabilir. 

ABD, açık kaynağın önemini kabul eden ülkelerden birisi. Biden yönetiminin geçen Ekim ayında yayınladığı Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde ABD istihbaratının kilit alanlarından biri olan açık kaynak materyallerinin daha iyi kullanılması ifade edilse de açık kaynak istihbaratı alanındaki girişimler çok yetersiz kaldı. Açık kaynak materyallerinin genişliği ve büyük hacmi, bu verilerin analiz edilebilmesi için uzun bir süre gerekmesi, jeopolitik rekabetin getirdiği aciliyet, verilerden yararlanılması için sürekli geliştirilmek zorunda olan modeller süreci oldukça meşakkatli ve karmaşık bir hale getiriyor. Üstelik tüm bunlar için sistematik bir çaba da gerekiyor. 

Açık kaynak istihbarat merkezi yakın zamanda oluşturulur mu sorusunun cevabı henüz belli değil. İstihbarat servislerine bağlı olarak Açık Kaynak Koordinasyon Ofisleri oluşturulabilir. Değişim her zaman zorunludur. Teknolojinin sürekli ilerlediği dünyada açık kaynak verileri de milli güvenlik ve istihbarat açısından hesaba katılmalıdır.