Rusya’da, Sovyetler Birliği’nin İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’nı mağlup etmesinin 77. yıl dönümü törenlerle kutlandı.
Başkent Moskova’daki tarihi Kızıl Meydan’da 9 Mayıs Zafer Günü kapsamında askeri geçit töreni düzenlendi.
Törene, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yanı sıra Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, kabine üyeleri, milletvekilleri, gaziler ve yabancı misyon temsilcileri katıldı.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun askerleri selamlamasının ardından Putin bir konuşma yaptı.
Vatan savunmasının her zaman kutsal olduğunu belirten Putin, tıpkı 2. Dünya Savaşı’nda olduğu gibi bugün de Donbas’ta Rus halkı ve Rusya’nın güvenliği için savaştıklarını belirtti.
Putin, 9 Mayıs 1945 tarihinin, Sovyet halkının zaferi, birliği ve manevi gücü, ön ve arka cephede benzersiz başarısı olarak dünya tarihine sonsuza dek yazıldığını vurguladı.
Zafer Bayramı’nın kendileri için çok değerli olduğunu ifade eden Putin, Rusya’da Büyük Vatanseverlik Savaşı’nın etkilemediği bir ailenin bile bulunmadığını, dolayısıyla hafızalardan hiçbir zaman silinmeyeceğini kaydetti.
Putin, galiplerin mirasçıları olduğu için gurur duyduklarını vurgulayarak, Nazizm’i ezenlerin, kendilerine uyanık olma mirasını bırakanların anısını yaşatmayı ve küresel bir savaş dehşetinin bir daha yaşanmaması için her şeyi yapmayı borç bildiklerini dile getirdi.
Uluslararası ilişkilerdeki tüm anlaşmazlıklara rağmen Rusya olarak tüm dünya toplumu için hayati önem taşıyan eşit ve bölünmez bir güvenlik sisteminin oluşturulmasını savunduklarını belirten Putin, şunları söyledi:
“Geçen yıl aralık ayında, güvenlik garantileri konusunda bir anlaşma yapmayı önerdik. Rusya, Batı’yı dürüst diyaloga, makul, uzlaşmacı çözümler aramaya, birbirlerinin çıkarlarını dikkate almaya çağırdı. Hepsi nafile. NATO ülkeleri bizi duymak istemedi, bu da aslında tamamen farklı planları olduğu anlamına geliyor. Ve biz bunu gördük. Kırım da dahil olmak üzere tarihi topraklarımızın işgali için Donbas’ta operasyon için hazırlıklara devam ediyorlardı. Kiev’de nükleer silah edinimi hususunda açıklamalarda bulundular. NATO bloku, bize bitişik bölgelerde aktif askeri girişimler başlattı. Böylece, doğrudan sınırlarımızda bizim için kesinlikle kabul edilemez sistematik bir tehdit oluşturuldu. Her şey, ABD ve genç ortaklarının üzerine eğildiği neo-Naziler, ‘Banderacılar’ ile bir çatışmanın kaçınılmaz olacağını gösteriyordu. Askeri altyapının nasıl geliştiğini, yüzlerce yabancı danışmanın nasıl çalışmaya başladığını, NATO ülkelerinden en modern silahların düzenli teslimatları olduğunu gördük. Tehlike her geçen gün büyüyordu. Rusya, saldırganlığa önleyici bir tepki verdi. Bu, zorunlu, zamanında alınmış ve tek doğru karardı. Egemen, güçlü ve bağımsız bir ülkenin kararı.”
Putin, Rusya’nın, farklı karakterde bir ülke olduğunu, vatan sevgisinden, inanç ve geleneklerinden, örf ve adetlerinden, tüm halklara ve kültürlere saygıdan asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Moskova’daki törene katılmak isteyen ABD’li 2. Dünya Savaşı gazilerine izin verilmediği bilgisine ulaştıklarını ifade eden Putin, ortak zaferde katkısı olan herkesle gurur duyduklarını kaydetti.
Putin, savaşta ölen asker ve subayların her birinin onarılamaz kayıp olduğunu, ölen ve yaralanan askerlerin ailelerine destek için kararı imzaladığını bildirdi.