İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fransız – Alman Hattında Yeşillerin Ekonomik Politikası

Kuruluşundan beri Avrupa Birliğinin lokomotif iki ülkesi olan Almanya ve Fransa, 2021 yılında yapılacak seçimlerden dolayı ilgi odağı konumda. Fransa’da Haziran ayında 2022 Başkanlık seçiminin provası görülen yerel seçimler yapılacak ancak Almanya’da da geçtiğimiz haftalarda yaşanan iki eyalet seçiminin yanında Eylül’de genel seçimler var.

Merkel’in ayrılışı ile Almanya’da Macron-Le Pen hattına bir alternatif çıkarma çabasıyla da Fransa’da yeni bir politik ve ekonomik alternatif yaratma çabası hat safhada. Bugün bu iki Avrupa ülkesinde Yeşiller Partisinin neler vaat ettiğini irdeleyeceğiz.

Fransa’da 4 Partinin İttifakı

Fransa’nın “Rust Belt”i, yani bir zamanlar endüstrinin kalbi şimdilerinin küreselleşme ile işsizliğin yükseldiği bölgesi, Hauts-de-France’da 2015’in hatalarını tekrarlamamak adına iki hafta önce 4 sol/ekolojik parti seçime bir ittifakla gideceklerini açıkladı. 2015 yılındaki bölgesel seçimde ayrı aday çıkararak yarışan 3 parti (Sosyalistler, Komünistler ve Yeşiller) ikinci turda Le Pen’in aşırı sağcı partisinin iktidarı almasını önlemek adına sağın adayı Bertrand lehine ikinci turdan çekilmek zorunda kalmıştı.

Yeşiller Partisi, La France insoumise, Komünistler ve Sosyalistler; ortak yaptıkları basın açıklamasında “iklim değişikliği” ve “sosyal sorunlar”ı temel problemler saptayarak bunlara çözüm bulmak amacıyla bir ittifak kurduklarını deklare etti. 2009’dan beri Yeşiller bünyesinde AB Parlamentosunda bulunan Karima Delli adaylığını kabul eden 4 partinin koalisyonunda nükleer enerjiyi destekleyen komünistler ile yeşil dönüşümün yanlısı olan Yeşillerin nasıl anlaşacağı merak konusu. Aynı zamanda Sosyalistlerin benzer bir ittifakı kendi güçlü oldukları bölgelere taşıma istekleri olduğu da biliniyor fakat buna diğer partilerin nasıl cevap vereceği meçhul.

Alman Yeşillerinin Hedefi İktidar

Almanya’daki Yeşillerin hedefiyse sağlam bir ekonomi planı ile Merkel’den boşalan Şansölye koltuğuna erişmek. Cuma günü açıklanan ve Haziran ayındaki genel kongrede kabul edilmesi planlanan ekonomi manifestosu, ülkenin kömür tüketimini durdurmayı hızlandırmaktan tutun sera gazı salınımını daha da sınırlamaya kadar pek çok söz vaat ediyor.

Yeşiller Partisinin Almanya’da benimsediği en büyük ilke 2030’da sadece 0-emisyon araçların trafiğe çıkmasına izin vermek. Muhafazakar CDU’nun Almanya’nın endüstri ve zenginliğinin en ihtişamlı sembolü olan otomotiv sektörüne net bir “Dur!” tarihi koyma isteksizliğine karşın otomotivin merkezlerinden biri Baden-Württemberg’deki seçimlerde Yeşillerin bir kez daha galip gelmesi Merkel’in partisinin işini zorlaştırabilir.

Parti lideri Baerbock, 2030 ekonomi planlarının 3 ayağını “kömür tüketimini durdurmak”, “doğaya zararsız araçlara geçiş” ve “yenilenebilir enerji kaynaklarını muazzam artırmak” olarak tanıttı. Yeşiller aynı zamanda Rusya’dan gelen “Nord Stream 2” projesine de finansal ve politik düzlemlerde karşı çıkıyor.

İktidar CDU/CSU koalisyonu ne yapılması konusunda kararsız. Progresif CDU milletvekilleri, Yeşillerinkine benzer fakat çok daha yumuşak bir ekonomik geçiş programının hedef alınması gerektiğini söylüyorlar ancak geleneksel oylara nasıl ulaşabileceği bir soru işareti.