İktisadın temel prensibi arz ve taleptir. Bir objenin ya da paranın yani o şeyin talibi çok ise, talep edilen nesne için daha fazla bedel ödemek göz alınabilir. Bu da bizi talebin artmasından dolayı nesnenin değerlenmesine götürür. Yine aynı mantıkla bir nesneye olan talep, nesnenin arzından az ise, ortada fazlaca o nesneden olacağı için değeri, karşılığında biçilen değer karşısında azalmaya başlar. Piyasa da bu arz ve talep dengesinde oluşur. Dolar ile TL için de aynı durum söz konusu. Eğer bir pazarda Dolar azalırsa ya da Dolara olan talep artarsa Dolar değerlenir. Tersi durumlarda da TL değerlenir ve Dolar değer kaybeder.
Döviz kurlarındaki değişimin tek sebebi az önce bahsettiğimiz talep dengesi değil tabii ki, işin bir de siyasi boyutu var. Ülkedeki siyasi gerilimler ülkenin para piyasalarını da yakından ilgilendiriyor. Ülkede yaşanan siyasi gerilimlerin, belirsizliklerin borsayı olumsuz etkilemesi bir sonraki adımda döviz fiyatlarını etkiler. Eksi değerlerde işlem gören borsa, döviz fiyatlarının artmasına neden olur.
Döviz kurlarındaki değişimi bir örnek ile detaylandıralım. A, B ve C kişilerinin olduğu üç kişilik bir piyasa düşünelim ve bu piyasada 1 Dolar’ın 4 TL olduğunu varsayalım(Günün motivasyonu olarak değerlendirin,hesap kolaylaşsın diye 4 TL , Gerçekte 7.78 TL ) . 500 Dolar’ı olan A, bununla Türk Lirası almak istiyor. Buna göre A elindeki parayla 2000 TL alabilir. B ve C kişileri ise ellerindeki 2000’er Türk Lirası ile Dolar almak istiyor. 2000 TL, 500 Dolar’a denk geliyor. Şu an bu piyasaya baktığımızda TL’ye çevrilmek istenen 500 Dolar ve Dolar’a çevrilmek istenen 4000 TL var. Yani piyasadaki toplam para:
4000 TL
500 Dolar
Piyasadaki 500 Dolar 2000 TL’ye denk geliyor, yani hem B’nin hem de C’nin talebini karşılayacak Dolar miktarı piyasada mevcut değil. Bu nedenle Dolar’ın fiyatı artmaya başlıyor.