Filistin’in Gazze kısmındaki sivil yerleşimlere İsrail’in bombardımanının arttığı bugünlerde “Boykot, Tecrit ve Yaptırım (Boycott, Sanctions and Divestment-BDS)” hareketi tekrar gündeme geldi. Peki Filistinlilerin yıllardır kamuoyu yaratmaya çalıştığı bu hareket ne?
20. yüzyılda Güney Afrika ve Namibya’daki ırkçı ve ayrımcı apartheid rejimine karşı sürdürülmüş mücadeleden esinlenerek başlatılan BDS hareketi, İsrail’in Filistin topraklarını işgal edip kolonileştirdiğini, Arap asıllı İsrail vatandaşlarına ayrımcılık yaptığı ve Filistinli mültecilerin evlerine dönme hakkını engellediğini iddia ediyor.
Lansmanını 2005’te yapan hareket tüm dünyayı İsrail’i akademik, kültürel ve ekonomik anlamda boykota çağırıyor. BDS Hareketi, ülkeyle akademik ve kültürel işbirliklerinin sonlandırılmasını isterken turizm ve spor faaliyetlerinden de kaçınılmanın öneminin altını çiziyor.
2019’da İsrail’in başkenti Tel Aviv’de gerçekleşen Eurovision Şarkı Yarışmasında İzlanda halkının boykot talebi kamu yayıncısı RUV tarafından reddedilince Hatari adlı BDS destekçisi grup finalde Filistin bayrağı açmıştı.
BDS Hareketinin en önemli ayağındıysa ekonomik yaptırımlar yer alıyor. ABD’nin Tel Aviv’e yaptığı silah-mühimmat yardımının yanında korunan ticari bağların da Filistinlilerin sömürülmesinde etkisi olduğunu söyleyen Hareket, İsrail’e bağlı tüm banka ve uluslararası şirketleri boykota çağırıyor.
Bu şirketler arasında giyim şirketi PUMA, teknoloji firması HP ile makine-otomobil üreticileri Volvo, Caterpillar, JCB bulunuyor. Bu çokuluslu firmaların İsrail’in işlediği insanlık suçlarına açıktan veya kapalı olarak destek oldukları belirtiliyor. Filistin’in yüzyıla yaklaşan dramını Filistinlilerin sesinden dinlemek için iki instagram sayfasını takip edebilirsiniz: @letstalkpalestine @eye.on.palestine
