Heritage Foundation 2021’in Ekonomik Özgürlük İndeksi henüz yayınlanmamış olsa da biz birkaç şey biliyoruz: Arjantin’de merkez sağ Macri yönetimi altında son dört yıldır ekonomik özgürlük büyük gelişme göstermişti. Ancak, bu yıl Peronist Partinin geri dönmesiyle özgürlük yeniden azalmaya başladı.
Zengin bir ülke olmasına rağmen ekonomik ve politik istikrarsızlık hüküm sürüyor.
Güney Amerika’nın ikinci en büyük ve dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Arjantin, oldukça çok tarım ve mineral kaynaklarına ve eğitimli bir halka sahip. Ancak, onlarca yıldır iktidarda olan Peronist Parti’den ötürü yıllardır süregelen politik ve ekonomik istikrarsızlık da ülkenin tarihinin bir parçası.
Colonel Juan Perón kimdir?
Bir Hitler ve Mussolini hayranı olan Colonel Juan Perón, solcu işçi birliklerinin desteğiyle 1943 yılında gerçekleştirdiği darbeyle Arjantin’de gücü eline aldı. Perón ve yancıları, idollerinin iktidarı pekiştirmekte kullandığı faşist tekniklerin aynılarını kullandı.
En sonunda Perón, gelecekteki seçmenlerin sadakatini kazanmak adına genişleyen bir refah devleti kurdu ve Arjantin’i geçtiğimiz son seksen yıldır yöneten acımasız bir “Peronist” siyasi mekanizması oluşturdu.
Perón nasıl bir politika izledi?
Bu süreçte Perón endüstrileri kamulaştırdı, verimsiz, yozlaşmış ve devlete ait işletmeler kurdu, Marksist düşünceden esinlenerek “ithal ikamesi” politikalarını uyguladı, tüm ihracatı kontrol etmek adına hükümet tekeli yarattı, siyasi muhalifleri parmaklar arkasına koydu ve medyada eleştiri yapan kişiler sansürledi.
Peronist Başkan Alberto Fernández ve Başkan Yardımcısı Cristina Fernández de Kirchner, dört yıllık görev sürelerine 2019’un aralık ayında başladı. Partileri Kongre’nin her iki meclisini de temsil ediyor. Fernández de Kirchner ve eşi Nestor Kirchner 2003-2015 yılları arasında başkanlık yapmışlardı.
Halk arasında her şeye rağmen hayal kırıklığı devam ediyor.
2020’de hükümet, dokuz bağımsız borç temerrüdünün en sonuncusunu çözmek için tahvil sahipleriyle bir ön anlaşma yaptı. Buna rağmen ülkenin kötü durumdaki ekonomisi ve hala çözülmesi beklenen kamu borç krizi nedenleriyle halk arasında hayal kırıklığı devam ediyor.
Bu hayal kırıklığının arkasında ne var?
Bu hayal kırıklığının arkasında yıllardır devam etmekte olan Peronist hükümet altında kötü yönetim ve yolsuzluk var. Vergilendirme ve aşırı harcama Peronist mottosu ancak artık Arjantin küresel sermaye piyasalarının büyük ölçüde dışında kaldığı için, bağımsız olmayan merkez bankası, Peronist hükümetin kalıcı açıklarını kapatmak için peso basıyor.
Veriler enflasyona dair neler gösteriyor?
The Economist geçtiğimiz aylarda fiyat denetimine rağmen enflasyonun 36%’yı aştığını, The Reuters ise 2021’de yüksek enflasyonun devam ettiğini açıkladı. Hatta John Hopkins Üniversitesi’nde profesör olan Steve Hanke’ye göre son altı aydır hükümet tarafından açıklanan enflasyon oranı, gerçeğin dörtte biri kadar.
Peronist hükümetin gündeminde neler var?
Peronist hükümetin önceki merkez sağ yönetimi tarafından yapılan reformların çoğunu tersine çevirmeyi hedef alan gündemi, ithalat ve döviz kontollerini, önemli sektörlerdeki firmaların kamulaştırılmasını ve yeni sübvansiyonları içeriyor. Bütün bunlar başta parasal özgürlüğün azalması olmak üzere, birçok farklı alanda ekonomik özgürlüğü negatif yönde etkilemesi bekleniyor.
Durumu düzeltmek için Arjantinlilere büyük rol düşüyor.
Bu olumsuz eğilimi tersine çevirmek ve ülkedeki ekonomik özgürlüğü artırıp refaha doğru yol almak için, gelecekteki hükümetin başkanlığı ve yasama organını kontrol etmesi gerekecektir. Peronizmin Arjantin üzerindeki kötü etkisini ortadan kaldırmak için zorlayıcı ve büyük yapısal reformları yapma yetkisine sahip bu tarz bir hükümeti seçmek ise, Arjantin halkına kalmış.